Pharmaton alanlara yanında bir de telefon ve tablet şarjı hediye ediliyormuş. İnanılır gibi bir şey değil! Kulakları çınlasın, Burhan pazarlamayı hatırladım. Hani şu bir zamanlar vapurlarda sattığı bir ürünün yanında başka şeyler de verip satışlarını artıran uyanık pazarlamacıyı. İlaç şirketleri Burhan’ ı bile suya götürüp susuz getiriler.

Sigarayla mücadelede tek tip renksiz paket, korkutan hastalık resimleri, uyarıcı sloganlardan sonra şimdi de dünyanın “en çirkin renginden” medet umuluyor. Bu, kanserlerin önlenmesiyle değil erken teşhisiyle uğraşmaktan ve teşhis ettik diye de sevinmekten farklı bir olay değil. Esas önemli olan gençlerin hiç sigaraya başlamamasının sağlanmasıdır.

Sivilce ve siyah noktaların yağsız süt içen gençlerde tam yağlı süt içen akranlarına oranla daha fazla görüldüğü ortaya çıktı. Daha önce de tam yağlı süt ürünleriyle beslenenlerin diyabet riskinin daha düşük olduğu gösterilmişti. Sütün mayalanmasıyla elde edilen yoğurt, ayran, kefir gibi gıdaların çok daha sağlıklı olduğunu unutmayın.

Dişhekimliği dernekleri ve hocalarıyla yetiştirdikleri dişhekimleri arasında diş macunu konusunda dağlar kadar farklılıklar var. Üst makamlar, diş macununu olmadan asla olmaz demekle kalmıyor bir de “bol kepçe” tavsiye ediyorlar; florürü de vitamin veya omega 3 gibi faydalı bir besin ögesi olarak tanıtıyorlar.

USA’ da ilaç şirketlerinin bir dilim pizza ikramının bile doktorları pahalı ilaç yazmaya sevk ettiği belirlendi. Endüstri ve doktorlar arasındaki menfaat ilişkilerinin “sıfırlanması” gerektiğini, küçük bir bloknotun bile verilmesinin yanlış olduğunu savunuyorum. Evet, en küçük hediye bile insanları etkiler ve doktorlar da insandır!