Sezaryendeki artışı kendine dert edinen ve bunu azaltmak için çabalayan hekimlerimizi tebrik ediyorum. Bu artışa karşı gösterilen duyarlılığın, doğumların çoğunun evde ebeler vasıtasıyla yapılmasına da gösterilmesini bekliyorum. Toplumu ve hekimleri bilinçlendirmeyi vazife edinen, halk sağlığı önemseyen bir bilim dünyamız olsaydı sezaryen bu kadar vahim boyutlara ulaşır mıydı?

Ebola virüsünün halk sağlığını tehdit eden küresel acil durum kategorisinden çıkarılması bir çuval inciri berbat etti. DSÖ biraz daha sabretseydi aşılar yapılmaya başlanacak ve “salgının bu mucize aşılar sayesinde bittiği” tüm dünyaya gururla ilan edilecekti. Enfeksiyonların sadece aşılarla önlenebileceği fikri büyük tıp yalanlarından biridir. Tıptan uzak sağlıklı hayat!

İlla vitamin D hapları içilecek, kandaki seviyesi mutlaka 100’ ün üzerinde olacak diye davul çalanlar bile var ama bunun ne kanseri ne kalp hastalıkları önlediğine dair inandırıcı bir araştırma yok. Yüksek doz tedavinin diyabette de bir işe yaramadığı bildirildi. İfrat ve tefritten kaçının. Evet, fazla vitamin göz çıkarır.

Son dönem kanserli hastaların hastanede ölmelerini hiçbir zaman doğru bulmadım. Bu kişilerin yaşayacakları son günleri evlerinde kendi odalarında, kendi yataklarında, aile fertlerinin arasında geçirmelerini hep teşvik ettim. Yeni bir araştırmada evde bakılanların hastanede bakılanlardan daha uzun yaşadıklarının ortaya çıkmasına çok memnun oldum. Aklın yolu birdir, ölüm Allah’ ın emridir.

Chamomilla recutita’ dan hazırlanan ve günde 3 defa içilen papatya çayının tip 2 diyabeti önleyebileceği ve diyabetli hastalarda kan şekerini düzenleyebileceği bildirildi. Antioksidanlardan zengin olan papatya aynı zamanda tıbbi bitki olarak enflamasyona, serbest radikallere, kansere, ishale karşı ve spazm çözücü olarak da kullanılır.