Bugün dedem de trans yağlar zararlı der, marifet değil. Trans yağ düşmanlığı artık dostlar alış-verişte görsün kapsamındadır, beyhude bir iştir. Gerçekten mevzubahis olan halk sağlığı ise ve gerisi teferruat ise karşı çıkılması gereken trans yağlar değildir, tüm işlenmiş gıdalardır.

Dünya Sağlık Örgütü’ nün trans yağların senede 540 bin kişinin ölümüne yol açtığını açıklamasının ardından bilim dünyamız da sıkı bir trans yağ düşmanı oluverdi. Oysa bunların ateroskleroza yol açtıkları 60 seneden beri biliniyordu. Ne oldu da bugüne kadar trans yağın adını ağzına almayanlar birden trans yağ karşıtı oldular acaba?

Trans yağların zararları 50 seneden beri biliniyordu ama saklanıyordu. Bilim dünyasının bunu yeni keşfedilmiş bir şeymiş gibi sunması ayıp oluyor. Olay, trans yağların ne kadar zararlı olduğunun artık gizlenemez olmasıdır. Bu açıklamalar akademinin iflasıdır. Bilim dünyası nal topluyor.

Trans yağlar tüm dünyada yasaklanırken margarin şirketi ile “Kalbini sev değerini bil” kampanyası düzenleyen Türk Kardiyoloji Derneği’ nden tıs yok! Kolesterol haplarını babasının malı gibi savunanların kalbin en büyük düşmanı trans yağlar için dünyayı ayağa kaldırmaları gerekmez miydi?

Sabah’ ta Mevlüt Tezel‘ in köşesinden: Yapay trans yağların zararlarını hepimiz biliyoruz. Bu yağlar, kalp hastalığına yönelik bir risk faktörü olan kanda kötü kolesterol seviyelerini yükseltiyor. Diyabet, obezite, kısırlık, karaciğer bozukluğu gibi hastalıklara da yol açıyorlar. Fast food ürünler başta olmak üzere pastalardan krakerlere birçok üründe de trans yağlar kullanılıyor. Gıda büyük bir sektör olduğu […]