Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Haşmet Babaoğlu‘ nun yazısı:

alan yok!
Sanki bütün dünya tufaya getirilmiş gibi geliyor insana.
Şubat ayında Çin’den bütün dünyaya yayılan görüntüleri hatırlayın…
Yolda giderken birden yere düşen ve son nefesini veren insanlar; acil servislerde yerlerde yatan hareketsiz insanlar, Wuhan şehrinin yukarıdan alınmış fotoğraflarında gökyüzüne yükselen krematoryum dumanları, vd.
“Çin’i bitirdiler” diye düşündüğümüz günlerdi.
Ve üzerinden birkaç hafta geçmeden asıl “biten”in Avrupa ve ABD olduğunu anlayıverdik.
Üstelik…
Oralarda ne Çin’deki gibi yerlere düşenler oldu, ne de dünyanın korkutulduğu gibi solunum makinesi krizi büyüyüp yayıldı.

***

Peki, bir de bugünün tablosuna bakın…
ABD, salgınla kırılmaya devam ediyor ve işsizlik korkunç bir boyut aldı.
AB ülkeleri ekonomik krizden çıkmaya çalışırken dağılacak mıyız, diye kara kara düşünüyor.
Ama Çin, son çeyrekte ekonomisinin büyüdüğünü açıklıyor. İşsizlik ve perakendedeki sorunların beklentinin altında kaldığı söyleniyor.
Seneye dijital paraya kesinkes geçilme kararı alınıyor.
Şangay borsası deseniz, inişli çıkışlı ama halinden memnun.
Pekin, İstanbul, Londra trenleri çalışıyor.
İsrail bile Pompeo’dan yediği fırçaya rağmen Çin’le sıkı fıkılığını sürdürüyor.
Ve…
Bir haftadır dev ülkede tek bir virüs vakası yok.
Resmi iddialara bakılırsa, salgın sıfırlandı.

***

Kabul edelim ki…
Nasıl salgından önceki dünyada Çin’in global yerini ve hareket kabiliyetini küçümseyerek hata yapmışsak…
Salgından sonraki Çin için de karanlık tablolar çizerek yanılıyoruz.
Şöyle diyebiliriz…
Pandemi, küreselci merkezin dünyayı “Çinleştirme” projesini açığa vuruyor.
Ağır biçimde otoriter bir rejim olan Çin ise son iki aydır herkese “beni hafife alanı üzerim” mesajı veriyor.
Önümüzdeki dönemin en kritik meselesi bu!
Kavga büyüyor.
Derin ABD, kendi yıkıntısına aldırmadan Çin’le kapışmakta kararlı.

***

Bu meseleyi daha çok konuşağız.
Mecburuz.
Ama geçen yıl hemen her yazısının altına Sun Tzu (Zi) alıntıları koyan biri olarak şu notu düşmek boynumun borcu…
Çinli savaş sanatları ustası der ki, “cesareti korku gösterisiyle; gücü zayıflık maskesiyle ört.” Ne dersiniz?
Bir savaş hilesine mi kurban gitti dünya?

Siz de yorumunuzu paylaşın: