Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Akun Burak Özbalcı’ nın “Tıbbi mümessil mi, propagandist mi, röprezant mı yoksa çantacı mı?” başlıklı yazıma gönderdiği yorum noktasına virgülüne dokunmadan aynen şöyle:

“bize pt yani promosyon taşıyıcısı demişsiniz ya bende size uygun bir isim buldum LE (laf ebesi) belli ki buradan hepimize laf yetiştirebildiğinize göre en iyi yapabildiğiniz bu.Dr.Elif hanıma sizi deşifre ettiği ve cesareti için teşekkür ediyorum. Buna lütfedip cevap verirseniz en önemli soruyu size sormak istiyorum Benim saygıdeğer meslektaşlarımdan kim size nasıl bir kazık attı ki bu kadar hunharca yazılar yazabiliyorsunuz ve arkasında durabiliyorsunuz.Sizlerde olduğu gibi bizlerdede çürük elmalar var tabii ki…bir arkadaşımız size bunları yazmaya itmiş olabilir Ancak bunu kocaman bir camiaya maledemezsiniz.Ayrıca tarz ve üslubunuzdan dolayı ne yapıldıysa bunu hakettiğinizi düşünüyorum.Siz bence bizlerle uğraşmayı bırakıp emekliliğinizin tadını çıkarın.Biz yaptığımız işin değerinin ve öneminin farkındayız.Buradan bize dil uzatmak yerine bilgilerimizden faydalanın.Gelin size buradan hep beraber siz emekli olduktan sonra çıkan molekülleri anlatalım.Sizin aracılığınızla bir kişiye bile faydamız dokunsa bize ne mutlu……..”

Bu da benim cevabım:

Sevgili Akın,

Mesleğine sahip çıkışına ve onu savunuşuna, yapılan eleştirilerden rahatsız olmana gerçekten çok saygı duyuyorum. Dürüst bir insan böyle yapar; bunun için seni tebrik ediyorum.

Senin anlamadığın veya benim anlatamadığım bambaşka bir şey. Siz propagandistler elbette aldığınız parayı hak etmek için size verilen görevi en mükemmel şekilde yapmak zorundasınız; buna kim ne diyebilir ki?

Ne demek istediğimi daha iyi anlaman için sana “Adamın Biri Doktora Gitmiş… Gidiş O gidiş!” ve “Bir İki Üç Tıp!” isimli kitaplarımı okumanı tavsiye ediyorum.

Benim gizli saklı bir şeyim olmadığı gibi benim kadar her şeyi ortada olan yok ki Dr. Elif Hanım beni deşifre etmiş olsun. Sen demek ki sitemi hiç iyi takip etmiyorsun: Ona verdiğim cevabı “Udi Patch Adams” başlıklı yazımda okuyabilirsin.

Senin saygıdeğer diye nitelendirdiğin meslektaşlarının kızdıkları zaman “kazık atmak” gibi kötü bir huyları olduğunu hatırlatman başkaları için uyarıcı olur ama benim onlarla hiçbir ilişkim yok ki bana bir kötülükte veya iyilikte bulunabilsinler.

Yazılarımda asla kişileri hedef almıyorum. Benim meselem her meslekte bulunan sağlam veya çürük elmalar da değil. Ben sağlık sistemindeki bir yanlışı dile getirmeye çalışıyorum; hepsi bu!

Siz işinizi elbette en iyi şekilde yapmaya devam edin; doğrusu da budur.

Beni de hiç merak etme; propagandist yazılarıma takılıp kalma, sitemde biraz gez, dolaş. Benim herkesten çok okuyup yazdığımı ve ürettiğimi ve öğretmeye devam ettiğimi göreceksin.

Siz de yorumunuzu paylaşın: