HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
HANGİ CORONA DİYE SORMAMIZ GEREKMEZ Mİ?
Prof. Dr. Canan Karatay‘ ın yazısı:
İNSANLIK ASIRLARDAN BERİ SALGIN HASTALIKLARLA YAŞAMAKTA
VE SAVAŞMAKTADIR.
SALGIN HASTALIKLAR, 1400 YILINDA DA VARDI, 1918 YILINDA DA
VARDI, 2000’Lİ YILLARDA DA VARDI.
2020-2021 YILLARINDA, YAŞADIĞIMIZ SARS-CoV-2, COVİD-19
SALGINININ SABUNCUZADE’nin, 1400 YILLARINDA, SALGIN
HASTALIKLARDAN KORUNMAK AMACIYLA ÖNERİLERİ VE
UYGULAMALARINDAN FARKLI OLAN YENİ BİR ÖNERİ
GETİRİLEMEMİŞTİR.
SARS-CoV-2, COVİD-19 İNFEKSİYONU İÇİN KARATAY 1400 YIL ÖNCEKİ
ÖNERİLERİN TÜMÜNÜN 2021 YILINDA DA HARFİYEN GEÇERLİ
OLDUĞUNU, EK OLARAK GARGARA YAPILMASI GEREKTİĞİNİ
ÖNERMEKTEDİR.
SARS-CoV-2, COVİD-19 virüsüne karşı, koruma ve yayılmasını, bulaşmasını
engellemek için ve HÜCRESEL İMMÜNİTEYİ güçlendirmek amacıyla,
KARATAY GARGARA DEDİ
KARATAY GÜN IŞIĞI DA ÇOK ÖNEMLİ DEDİ
KARATAY D VİTAMİNİ DE ÇOK ÖNEMLİ DEDİ
KARATAY KELLE PAÇA DA ÖNEMLİ DEDİ
Radyoaktiviteyi keşfeden, FİZİK ve KİMYA Nobel Ödüllerini ayrı ayrı olarak iki kez
almış olan Prof. Madame Curie (1867-1934);
‘BİLİM RANT İLE UYUŞMAZ’ demiş ve ruhsat alımı için ABD’den gelen firma
temsilcilerini, gerçek bir bilim kadını olarak geri çevirmiştir.
BU BAĞLAMDA AÇIKLAMAK İSTERİM Kİ:
1. GARGARA NEREDEYSE BEDAVADIR
2. 3000.000 ÜNİTE İÇEREN YÜKSEK DOZ D VİTAMİNİ 3 TL’DİR.
3. GÜN IŞIĞI, UV BEDAVADIR
4. DENİZ SUYU BEDAVADIR
5. GÜN DOĞUMU VE GÜN BATIMI MUTLULUK VERİR,
BEDAVADIR. (Üzeyir Garih)
1
NE DOĞAN GÜNE HÜKMÜM GEÇER
NE HALDEN ANLAYAN BULUNUR
AH AKLIMDAN ÖLÜMÜM GEÇER
SONRA BU BAHÇE, BU KUŞ, BU NUR
VE GÖNÜL TANRISINA DER Kİ
PERVAM YOK VERDİĞİN ELEMDEN
HER MİHNET KABÜLÜM, YETER Kİ
GÜN EKSİLMESİN PENCEREMDEN
Cahit Sıtkı Tarancı
REFERANS:
Sabuncuzade Şerafettin efendi. Mücerrebname. Süleymaniye Ktl. Nr. 3619,vr 44b.
DÜZELTME;
CORONA VİRÜSLERİ insanlarda 1965 yılında ilk olarak
keşfedilmiştir. 1965 yılından beri 7 tip CORONA virüs bulunduğu
bildirilmiştir.
1. 229E (alpha coronavirus- 1965)
2. OC43 (beta coronavirus-1967)
3. SARS-CoV-1 (SARS-2003)
4. NL63 (alpha coronavirus-2004)
5. HKU1 (beta coronavirus 2005)
6. MERS-CoV (MERS-2012)
7. SARS-CoV-2 (2019)- Görüldüğünden beri yüzden fazla
mutasyona uğradı.
CORONA VİRÜSLERİ SENELERDEN BERİ KIŞ AYLARINDA SOĞUK
ALGINLIĞI YAPAN VİRÜSLER ARASINDA VARDIR ZATEN.
Öldürücü Salgının neden yeni virüstür. Adı da, SARS COV-2 ya da COVİD -19
virüsüdür.
Bu nedenle, CORONA OLDU ya da CORONADAN KAYBETTİK DEMEK
BİLİMSEL BİR İFADE DEĞİLDİR. HANGİ CORONA DİYE SORMAMIZ GEREKMEZ Mİ?
Ya Cana hocam neden hep böyle büyük harflerle yazıyorsunuz anlamıyorum. küçük harfle yazın böyle ayıp oluyor ilkokul çocuğu değiliz.
Canan hocamız özellikle dikkat çekmek istediği yerleri üstüne basa basa vurgulamak için büyük harfleri kullanıyor.
Biraz da haklı olduğu konularda kendini anlatamamanın verdiği isyanla adeta bağırarak ifade etmenin bir şekli olarak görebilirsiniz büyük harfleri… Bu açıdan değerlendirelim.
Zarfa değil mazrufa bakalım.
Muhterem Canan hoca’nın neden büyük harflerle yazdığını söylerdim ama başıma iş almak istemem 🙂
HİİİİÇ BAŞKA SORUN KALMAMIŞ ANLAŞILAN!!!!
BU BOŞ KUBBEDE BİR HOŞ SEDA
Ömürlerini karşılıksız, çıkarsız, menfaat gözetmeksizin halk sağlığına adayan, her türlü engellemelere rağmen çabalayan, insanlarımızı aydınlatan hekimlere ithaf olunur.
Unutulmaz oyuncu Münir Özkul, ünlü tiyatro yazarı Haldun Taner’in “Sersem Koca’nın Kurnaz Karısı” isimli oyununun finalinde meşhur PERDE TİRADI’nı seslendirmişti uzun yıllarca…
TRT’nin tek kanal olduğu yıllardaki tiyatro programlarının da kapanış jeneriğiydi Perde Tiradı…
Tirad, insanların çok güzel izler bırakabileceğini çok duygulu bir dille anlatıyor.
Tirad şöyle başlıyordu : “Zaten aktör dediğin nedir ki? Oynarsak varızdır, yok olunca da sesimiz bu boş kubbede, bir hoş seda olarak kalır… Sonra o da unutulur gider. Olsa olsa eski program dergilerinde soluk birer hayal olur kalırız…” diye devam ediyordu.
Tiyatro nasıl derin bir sanat dalı ise;
TIP da objesi insan olan bir SANATTIR.
Münir Özkul’un tiyatrodaki o unutulmaz PERDE TİRADI’nı gelin hekimlerimize uyarlayalım :
“Zaten hekim dediğin nedir ki? Çabalarsak varızdır, yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır.
Sonra o da unutulur gider. Olsa olsa eski tıp dergilerinde soluk birer hayal olur kalırız.
Birazdan muayenehane bomboş kalacak.
Ama muayenehane asıl ondan sonra yaşamaya başlar.
Çünkü HASTANIN BİR IZDIRABI şu perdenin bir kıvrımına takılı kalmıştır.
Benim bir TEDAVİ ÖĞÜDÜM şu pervaza sinmiştir.
İşte bütün bu hatıralar o sessizlikte saklandıkları yerlerden çıkar ve fısıltı halinde muayenehaneye dökülürler.
Artık bizler yokuz. Hastalarımız da kalmadı. Ama ÖĞÜTLERİMİZ fısıldaşır durur sabaha kadar.
Gün ağarır, temizleyiciler gelir, öğütler yerlerine kaçışır.”
PERDE…
Tuzlu suyu 1 litrelik şişeye hazırlasak olur mu
Canan Hoca Türkiye’nin en cesur ve güvenilir hekimidir. Kendisini basında daha çok görmek istiyoruz. Ciddi anlamda bir akıl dışılık ve yayılan kara cehalet söz konusu. Canan hocam halk sağlığını önceleyen görüşlerinizi yüksek sesle herkesin işiteceği şekilde haykırmanıza ihtiyacımız var.