NE YEDİĞİNİZİ BİLİN
Yeniçağ’ da Murat Ağırel‘ in yazısı:
Yıllardır yolsuzluk yazıyorum. İhale takipçilerinin cebe indirdiği paraları ifşa ediyorum, bağırıyorum, çağırıyorum, hapse giriyorum, çıkıyorum vs.
Hep, ben dahil, gariban halkın hakkının yenmemesini, ezilmemesini, sömürülmemesi için uğraşıyorum.
Hatta iki haftadır katıldığım televizyon programında ülkemizde gerçekleşen dolandırıcılık hadiselerini ve mağdurların yaşadıklarını anlatıyorum. Zaten zar zor kazanan yurttaşların bu oyunlara gelmemesi için uyarıcı olmaya çalışıyorum.
Tabii programdan sonra yüzlerce geri bildirim alıyorum. Durumun gerçekten bu kadar vahim olduğunu da bilmiyordum.
Gelen mesajlardan bir tanesi ise çok daha endişe vericiydi. Çünkü konu sağlık…
Tarım ve Orman Bakanlığı Mart ayında 2022 yılına ait hileli ürünler listesini yani “taklit ve tağşiş” yapan firmaları ifşa etti.
Listede yok yok.
İsmini birçok markette gördüğünüz süslü kavanozlar içerisinde bulunan ve organik iddiası ile satılan markaların yapılan denetimlerde neler barındırdığını halkın sağlığını nasıl hiçe saydıklarını bilmeniz gerekiyor.
İlk sırada alkollü içecekler sonra bal geliyor. Alkolde dışarıdan etil alkol ilavesi yapıldığı tespit edilmiş.
Alkolsüz içeriklerde ilaç etkin maddeleri tespit edilmiş.
Bal markaları coşmuş. Fruktoz ve glukoz oranları, şeker oranı, prolin, diastaz sayısı gibi tespitler yapılmış. Yani baldan başka her şey var…
Baharat mesela. İstanbul Bağcılar, Gaziantep, Islahiye, Ankara bir sürü marka var ve hepsinde gıda boyası tespit edilmiş.
Bitki çay ve kahve ürünleri de aynı. Meşhur bir firmanın sattığı çayda boya kullanmışlar arkadaş. Bitkisel çay diye satılanın içinde ilaç etken maddesi bulunmuş. Karadeniz çayı diye satılan bazı markalarda boya ve gıda boyası kullandığı tespit edilmiş.
Sonuçta 371 firmanın 559 ürününün sahte olduğu belirlenmiş.
Bu konuda sosyal medyada bir hesabı takip etmenizi öneririm: Gıda Dedektifi…
“Ne yediğinizi bilin” sloganı ile halkı yedikleri içtikleri hakkında bilgilendirmeye çalışıyor.
Bizlerin, çocuklarımızın yediği içtiği ürünler ile ilgili bilgiler veriyorlar. Bu haberleri görünce sayfalarını tekrar inceledim. Akıl alır gibi değil.
Hem marka bazlı hem de ürün bazlı inceleme yapıyorlar…
İçeriğinde glikoz şurubundan Potasyum Sorbat’a kadar çeşitli katkı maddeleri bulunmasına rağmen nar ekşili sos, narlı sos veya nar aromalı sos gibi isimlerle raflarda yer alan ürünlere dikkat çektiler ve gündeme taşıdılar.
Litrelik bir enerji içeceğini içtikten sonra hayatını kaybeden Tamer’in ve okul kantinlerinde, okulların etrafında bulunan bakkallarda satılan öldürücü ürünlere dikkat çekiyorlar.
Bakın değerli dostlar…
Hemen hemen tüm marketlerde, bakkallarda satılan bir ürün hakkında uyarıda bulunmuşlar: Toz bulyon…
Bildiğimiz tavuk ya da et bulyon…
Tavuk eti içeriyor diye alıyoruz değil mi? Tavuk görselleri ile birlikte satılan ürünün içinde aslında sadece yüzde 0,1 oranında kurutulmuş tavuk eti bulunuyor.
Peki ürünün içinde ne var?
Yüzde 99,9 oranında tuz, şeker, nişasta ve katkı maddeleri adı altında çeşitli kimyasal maddeler yer alıyor. Aroma arttırıcı, palm yağına, aroma verici ve renklendirici var.
Mesela kayısılı karışık bitki çayı diye satılan ünlü markanın çayı var.
Adı “kayısılı” ama içerinde yüzde 0,1 yani binde bir kayısı var. Yapay aroma vericiler içeriyor. Ürünün Enerji, karbonhidrat, yağ, protein, lif değerleri bilinmiyor.
Gıda Dedektifi’nin yaptığı tespitler çok değerli. Mesela bir fıstık ezmesi markası “Jet” fıstık ezmesi ABD’de belirli parti numarasıyla ilgili toplatma kararı alınıyor. Ancak aynı ürün Türkiye’de marketlerde satılmaya devam ediyor. Gıda Dedektifi ifşa edince Bakanlık tüm marketlerden topluyor. Firma imha ediyoruz diye açıklama yapmış.
Yunanistan’dan ithal edilen bir ürün sanki Türk markasıymış gibi her yerde satılıyor.
Doğadan gelen gerçek gıdalardan ziyade, market raflarını süsleyen bu ve benzeri ürünler içeriklerindeki yapay aromalar, boya maddeleri ve koruyucu katkı maddeleriyle doğallığını kaybetmiş oluyor.
Halkın sağlığı ne yazık ki olması gerektiği gibi korunamıyor. Korunmuyor. Büyük markalar denetimlerden muaf görüntüsü veriliyor.
Bakın açık söylüyorum bir avuç insan tüm halkın hem sağlığının korunması, hem de maddi olarak sömürülmemesi için büyük uğraş veriyor.
Fakat öyle yollar bulmuşlar ki insan yazacak bir şey bulamıyor.
Karar verdim…
Artık gıda sağlığı konusunda da elimden geleni ardıma koymayacağım. Üç kuruş için yok ettiğiniz insan sağlığına karşı birilerinin artık hesap vermesi gerekiyor.
Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ne-yediginizi-bilin-553416h.htm
***