Prof. Dr. Canan Karatay‘ ın yazısı: Son 80 yıl içinde gıdalarımıza raf ömürlerini uzatma amacıyla, koruyucu olarak (preservative) en az 2.500 adet kimyasal maddenin eklendiği tahmin edilmektedir. Ancak son zamanlarda da, ek olarak iştah açıcı toksik kimyasal maddeler de eklenmeye başlanmıştır. En fazla sevilerek, mutlulukla (?) tüketilen hazır yiyecek ve içeceklerin bir çoğunda özellikle tatlı […]

Sadece dört hafta aşırı işlenmiş gıdalarla beslenen Dr. Tulleken, sağlıklı bir kilo yapısına sahipken yağ birikimi ve aldığı kilolarla sağlığının nasıl bozulduğunu gösterdi. Bu süreç içinde halsizleştiğini, kötü uyuduğunu, mide ekşimesi ve kabızlık gibi sorunlar da yaşadığını belirten doktor, beyninin bir uyuşturucu madde bağımlısınınkine benzediğini söyledi.

“Aşı şirketlerinin birincil amacının insan sağlığı değil daha çok kazanmak” olduğunu bilmeyenler de öğrenmiş oldular. “Feci bir ahlâki çöküşün eşiğindeyiz” diyen Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı Ghebreyesus’un bu sözleri şüphesiz ki sadece kendi teşkilatını değil aşı şirketlerini de kapsıyor olmalıdır.

Çöpe giden her ilaç halkın doktora ve yazdığı ilaçlara güvenmediğini, saygı duymadığını gösterir, tıbbın itibarını zedeler. Anlattığım fıkra değil, asıl, ilaçların yarısının gereksiz reçetelendirilmesi iddiası ve çoğunun kutusu bile açılmadan çöpe atılması gerçeği tıp adına utandırıcı bir durumdur.

Okuyucularımdan Ahmet Mithat Can‘ ın yazısı: Yıllar önce editörlüğünü rahmetli Prof. Dr. Ahmet Aydın hocanın yaptığı “http://www.beslenmebulteni.com” isimli bir sağlık sitesi vardı. Tıpla ilgili ezber bozan yazılar burada okunurdu. Ahmet Aydın hocanın bilimsel bakışının iki ayağı vardı : “Bütünsel Tıp” ve “Doğru Beslenme” Ahmet Aydın hocanın ardından Profesör Karatay şunları yazmıştır : “Merhametli, vicdanlı iyi […]