Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan‘ ın yazısı: Eşitsizliklerin artmaya devam ettiği dünyamızın büyük bölümünde sağlığın asıl belirleyicileri olan temiz su, gıda ve barınma gibi temel gereksinimlerin karşılanamaması durumu, temel sağlık hizmetleri ve ilaçlara ulaşamama gerçeği ile birlikte varlığını sürdürmektedir. Fakat başka toplumlarda veya toplumların farklı bölümlerinde artan aşırı sağlık hizmeti kullanımı da aynı zaman diliminde sağlık […]

Bizde radyolojik tetkiklerin yüzde 90′ ı gereksiz yapılıyor ama bundan doktorlar da hastalar da hastane sahipleri de teknoloji üreten şirketler de pek memnun. Tomografi isteyen doktor ne yazık ki “en ileri tıp hizmetini” sunduğunu sanıyor. Tomografi çekilen hasta “modern tıbbın nimetlerinden faydalanıyor olmanın” ve üstelik de cebinden para çıkmamasının memnuniyetini yaşıyor.

Yeni bir araştırmada çocuklardaki astım teşhislerinin yarısının yanlış olduğu ortaya çıktı. Ben de senelerdir astım teşhislerinin çoğunun yanlış olduğunu, teşhis doğru olsa bile gereksiz ve aşırı ilaç tedavilerinin uygulandığını iddia ediyorum. Gereksiz ve aşırı teşhis ve tedaviler ilaç endüstrisinin zaferi, bilim dünyasının ise iflasının göstergesidir.

Prof. Dr. Murat Tuzcu kalp hastalıklarının erken teşhisi için bilgisayarlı tomografi tavsiye ediyor ama yöntemin risklerine değinmiyor. Risk belirleme yöntemleri “aşırı teşhis ve aşırı tedavinin” de sebebidir. Risk belirleme işi risklidir. Riski az veya yüksek herkesin yapması gereken şey aynıdır, adam gibi yaşamaktır.

Aşırı tedavi, yani tedavi edilmeleri gerekmediği hâlde ilaç kullananların sayısı katlanarak artıyor. Gerekli olmayan ilaçların sebep olduğu yan etkiler bir tarafa bu ilaçlara ödenen paralar hepimizin cebinden çıkıyor. Uzmanlarımızı ve tıp derneklerimizi “aşırı teşhis” ve “aşırı tedaviye” karşı “bilinçlenmeye” davet ediyorum.