İNSAN SAĞLIĞI POPÜLİST SÖYLEMLERİN YERİ DEĞİL

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Aşağıda okuyacağınız haberde Prof. Dr. Esra Kaytan isim vermiyor ama medyada sık sık görünen ve açıklamaları yer alan biri olarak şu hususlara dikkatinizi çekmek istiyorum.

İlk aklıma gelenleri sıralıyorum:

BİR: Söz ve yazılarım doktorları değil modern tıbbı ve onun insanlara zarar vermeye başlayan zihniyetini hedef almaktadır.

İKİ: Modern tıp bağımsız bir bilim olmaktan çıkmış, büyük ölçüde endüstrinin tahakküm ve denetimi altına girmiştir.

ÜÇ: Modern tıp ticari tıp olarak da adlandırılabilir; hastalar artık birer müşteridir. 

Fda big pharma patient in bed ile ilgili görsel sonucu

DÖRT: Sadece insanlar değil fedakarca çalışan doktorlar da modern tıbbın kurbanlarıdır ve çoğu da bunun farkında değildir.

BEŞ: Tıp, endüstrinin etkisinin artmasıyla sadece tıbbi bilgilerle karar verilemez bir saha haline gelmiştir.

ALTI: Sağlık ve hastalıklar için sadece tıp bilgilerine/verilerine/araştırmalarına dayanan kararların yanlış olma ihtimali yüksektir.

YEDİ: Modern tıp, doktorları gereksiz tetkik ve tedavilere ve uygulamalara zorlamaktadır. Erken teşhis yalanı ile tüm insanlar hasta edilmek, ilaç, hastane bağımlısı yapılmak isteniyor.

SEKİZ: Tıbbın ticarileşmesi yozlaşmayı beraberinde getirmiştir. Tıp davalarında “hasta” veya “sağlık hizmetinden yararlanan” yerine tüketici tabirinin kullanılması sözün bittiği yerdir.

DOKUZ: Bilim dünyamız “aşırı teşhis” ve “aşırı tedavi” (overdiagnosis/overtreatment) mefhumlarından ve bunun getirdiği zarar ve risklerden adeta bihaberdir. 

ON: Sağlıklı ve uzun yaşamak, hasta olmamak için tıbba gerek olmadığını ama hasta olduğumuz zaman da başvuracağımız tek adresin modern tıp olduğunu savunuyorum: Tıptan uzak sağlıklı hayat! (Less Medicine More Health).

too much medicine ile ilgili görsel sonucu

ON BİR: Tıp sadece bir bilim değildir, daha çok bir sanattır. Tıp kitaptan değil, hoca-talebe ilişkisi ile öğrenilir.

ON İKİ: Hayatın medikalleştirilmesine, sağlığı yerinde insanlarda hastalık aranmasına karşı çıkıyorum.

ON ÜÇ: Defansif tıbbın ve zararları görmezden gelinmektedir.

ON DÖRT: Tıbbın anayasasının ilk maddesi olan “Önce zarar verme” prensibine sıkı sıkıya bağlıyım.

ON BEŞ: Toplumun ve hastaların tam ve doğru bilgilendirilmesi gerektiğine, hastalıklar ve tedavileriyle ilgili abartılı ve küçümser ifadelerin aynı derecede zararlı olduğuna inanıyorum.

ON ALTI: Gereksiz tıbbi tetkikler ve ilaç kullanımı hem ekonomiyi hem sağlığı tehdit eden boyutlara ulaşmıştır.

ON YEDİ: Tıp ve sağlıkla ilgili tartışmaların kapalı kapılar arkasında değil toplumun gözü önünde yapılması daha doğrudur.

too much medicine ile ilgili görsel sonucu

ON SEKİZ: Doktorlar ve ilaç şirketleri arasındaki menfaat münasebetleri sıfırlanmalıdır.

ON DOKUZ: Hastalıkların çoğu ilaçsız da tedavi edilebilir.

YİRMİ: Eften püften şikayetler için hemen doktora gitmek doğru değildir.

Gelelim neticeye

Yazı ve konuşmalarımın amacı halkı ve hekimleri tam ve doğru bilgilendirmektir.

Halkımız söylemlerin maksadını, popülist olup olmadıklarını anlayacak bilince sahiptir.

***

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Esra Kaytan Sağlam, “Son zamanlarda sürekli medya önünde olmanın verdiği şöhretle, her söylediği makbul ve her önerisi doğru bilgi sanılan bazı hekimlerin, uzmanlık alanı olsun ya da olmasın başta kanser olmak üzere sağlık ile ilgili çeşitli konularda halkımızın ulvi duygularını istismar ederek bir sömürü aracı olarak kullandığı gözlenmektedir.” dedi.

Sağlam, yaptığı açıklamada, sağlık hizmetlerinin evrensel bilimsel bilgiler çerçevesinde sunulması gerektiğinin altını çizdi.

Bilimsel araştırmalarla güvenilirliği kanıtlanarak insan sağlığında kullanılabileceğine karar verilen ilaç veya tedavi yöntemlerinin kullanılması gerektiğini ifade eden Sağlam, hastalıkların teşhis ve tedavisinin bilimsel bilgilere göre yapıldığını, olası sorun iddialarında da yapılan işlerin mesleki, idari veya adli sorgulamasının olduğunu belirtti.

Sağlam, insan sağlığı gibi son derece ulvi bir konuda popülist söylemlerin yeri olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

Bu nedenle sağlık konusunda yapılan her türlü açıklamada ağızdan çıkacak her kelimenin özenle seçilmesi hayati öneme haiz bir konudur. Son zamanlarda sürekli medya önünde olmanın verdiği şöhretle, her söylediği makbul ve her önerisi doğru bilgi sanılan bazı hekimlerin, uzmanlık alanı olsun ya da olmasın başta kanser olmak üzere sağlık ile ilgili çeşitli konularda halkımızın ulvi duygularını istismar ederek bir sömürü aracı olarak kullandığı gözlenmektedir. Doğru olmadığı açıkça bilinen hususlarda dahi halkımıza babacan tavırlarla yaklaşarak aklını çelmeye çalışan bu hekimlerin artık bazı açıklamalarıyla hastalarımızın yaşamlarını tehdit etme boyutuna geldiklerini, tıbbi tedavilerini bırakmak istediklerini görmekten büyük bir endişe ve üzüntü duymaktayız.

“Bilimin, tartışmalarla, aykırı ses ve görüşlerle geliştiğini, bu tartışmaların yapılacağı yerin bilimsel yayınlar, kongreler ve akademi dünyası olduğunu ifade eden Sağlam, meme kanseri veya akciğer kanseri başta olmak üzere birçok kanser türünde erken tanının hayat kurtardığının net bir şekilde bilindiğini hatırlattı.

Bazı özel kanserlerden yola çıkılarak birtakım genellemeler yapılmasını ve erken tanı hakkında yanlış anlaşılmalara yol açacak söylemleri kabul etmediklerinin altını çizen Sağlam, şöyle devam etti:

“Kanseri ciddiye almamak veya kanser ile barışık olmak gibi bilimsellikten uzak yaklaşımlar neticesinde yüz binlerce kanser hastasının hayatını tehlikeye atmanın ne derece vicdani olduğunun takdirini değerli halkımızın sağduyusuna bırakıyoruz. Türk hekimlerinin tamamına yakınının gerek kamu gerekse özel hastanelerde bordrolu olarak çalışan, bilgisi, emeği ve tıp sanatı ile kazancını sağlayan bir meslek grubu olduğu bilinmesine karşın, genellemeler yapılarak tüm sağlık problemlerinin ve ticarileşmenin kaynağı olarak gösterilmesi de etik bir davranış değildir. Dolayısıyla bu konuda açıkça hedef saptırarak sağlığı gerçekten meta haline getiren asıl karanlık odakları karşılarına almaktan çekinerek biz Türk hekimlerinin suçlanması asıl vicdansızlıktır. Günümüzde en çok çalışmaların yapıldığı konulardan biri kanser ve tedavisidir. Son yıllarda Radyasyon Onkolojisi camiasındaki pek çok gelişme ile kanser hastalarının hemen hemen her evresinde radyasyon tedavileri başarı ile uygulanmakta, hastalıktan tam olarak kurtulma oranları artarken hastaların şikayetlerinin giderilmesinde de en önemli rollerden birini radyoterapi üstlenmektedir. Gelecekte de kanser tedavisinde farklı çözümler sunacağımıza inancımız tamdır. Bu bilgiler doğrultusunda başta kanser hastalarının doğru tedavi alamamasına, hekim hasta ilişki ve güveninin bozulmasına, meslektaşlarımızın itibarsızlaştırılmasına yol açacak her türlü medyatik yaklaşımı kınıyoruz.”

Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-surekli-medya-onunde-olan-hekimlere-tepki-insan-sagligi-populist-soylemlerin-yeri-degil-11-681-79582.html

Yazı için 3 yorum yapılmış:

  1. Ünal Özkan dedi ki:

    Evethocam, bizler yani halk gerçeklerin farkında. İsteyen istediği kadar konuşsun

  2. Facebook alemi dedi ki:

    İzar Özi Turkiye’de cok recete yaziliyor!!
    Ingiltere de de hic yazilmiyor o da kotu

    Dilara Zeynep Irmak Turkkan Rasim bey bizle özellikle sprey ve şurupları açıldıkdan sonra ne kadar süre kullanabiliriz onunda bilgisini paylaşırmısınız?

    Tom Amca Aynen hocam yaa bu kadar israf olmazz

    Müesser Abacıoğlu Aynen hocam

    Gönül Genç Nasıl açıp içelim, bir sürü yan etkisi var, üstelik 12 kişide yapılan araştırmalar gibi açıklamalar karşısında nasıl kullanacağız. Bizi kobay olarak kullanıyorlar. Biz de içmiyoruz. Üstelik doktorlar ilaç yazarken başka ilaç kullandığımızı sormuyor bakıyorsun kullandığın ilaçla içilmemesi gerekiyor.

    Naz Su Dış hekimine gittim dolgu yapıldı 4 tane ilaç yazmış antibiyotik, gargara ,sprey ,ağrı kesici tekrar özele gittim bu ilaçlar gereksiz kullanma önemli olan tedavi ağrıyı baskılamak değil dedi ve bunları kullanacak bir durumunuz yok dedi. Kime guvenecegimizi şaşırdık hastalar kadar doktorlarda duyarsız.

    Semiha Coşgun Hocam çok doğru söylüyorsunuz doktorlar çok fazla ilaç yazıyorlar ilaçları hastaların üzerinde deniyorlar ilaçlarla ilgili doktorların hiç bir bilgileri yok zehirlenen hastalar oluyor

  3. Yağız dedi ki:

    hanfendi diyor ki bırakınız ışınlayalım bırakınız ilaçlayalım bırakınız keselim biçelim çıkaralım.

Siz de yorumunuzu paylaşın: