KALBİME KOY BAŞINI DOKTOR!

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kalbime koy başını doktor

Doktorluk saygındı, itibarlıydı, gurur kaynağıydı, sevgimize mazhar olmuş bir meslekti. Hâlâ öyle mi? Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta “Öyle değil” diyor. ‘İçeriden biri’ olarak doktor meslektaşlarının ve sağlık sisteminin röntgenini çekiyor. Sonuç vahim! 

İlaçları mal, hastaları tüketici gibi gören, para kazandırmayan ucuz ilacı piyasadan kaldırabilen gaddar ilaç şirketleri… Daha fazla tahlil istemeyi marifet sayan performans kriterleri… Kâr odaklı çalışan ticari sağlık sistemi… Ve ilaç firmalarının pahalı hediyelerini (rüşvet demeyin, çok ayıp) reddedemeyen, bu hediyelerin ağırlığı altında ezilen, yaz denilen ilacı yazan, ilaç yazdıkça, endoskopi çektirdikçe daha çok para kazanan, basireti bağlanmış doktorlar…

Küçükusta yeni kitabında, bu gidişe ‘dur’ demek istiyor. Türk halkı da aynı fikirde. Teknolojik tıp atraksiyonlarından sıkılan herkes, eski Türk filmlerinde hastasıyla birlikte ağlayan vicdanlı doktorları arıyor! Önce şefkatli doktor arıyor. İnsan gibi doktor, başını kalbine koyan doktor istiyor. Çünkü böyle bir doktorun göğsüne başını yaslar yaslamaz şifa bulacağını biliyor!

KALBİME KOY BAŞINI DOKTOR! TEKNİK ÖZELLİKLER:
Yazar: Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
Yayınevi: Hayykitap 160
Katagori: Acil Serisi – 14
Türü: Sağlık
Birinci Baskı: Ekim 2011
Sayfa Sayısı: 168
Ebat: 13,5 x 19,5
Fiyatı:10 TL
ISBN: 978-605-4325-66-5
Barkod: 9786054325665

Yazı için 14 yorum yapılmış:

  1. İZZET GÜLLÜ dedi ki:

    Kıymetli hocam, tebrik ediyorum. Sizin gibi dürüst, vicdanlı, basireti açık, sorumlu, duyarlı, özeleştiri cesareti yüksek, yanlışların ve yalanların kavurduğu bir dünyada don kişot misali savaşan birini tanımak büyük onur oldu benim için. Sağolun, varolun. Bu onurlu mücadeleniz – hizmetiniz dünyalara değer. İçiniz huzur dolsun, bu hizmetiniz size iki cihanda yeter, inanın! Kitaplarınızı piyasada bulabilir miyim hocam?

  2. tuna erinçler dedi ki:

    Türk halkı da aynı fikirde midir bilmem. Hastane bahçesinde iki hasta yakınından biri: “Devlet hastanesine gittik. Hekim muayene edip ilaç yazdı.Tahlil, mahlil yok. Biz de üniversite kliniğine geldik” diye konuşuyordu. Demek ki “tahlil,mahlil” yapan hekim istiyor.

  3. hıdır KIL (pratisyen)18/10/2011 15:56:57

    Rasim hocamız çok güzel yazmış.Her hekim alıp okumalı bence.Biz hekimlerin ne hale düştüğünün portresi çok güzel çizilmiş.Para kazanmak için neler yaptıklarımız ne taklalar attıklarımız çok güzel yazılmış.Bence kendimize çeki düzen vermememizin geldiğini gösteren bir kitap

  4. op.dr.umut topal (plastık cerrah)18/10/2011 15:33:16

    bugun gazete vatAn da tam gun ıle ılgılı bır haberı okudum altında vatandasların yaptıgı yOrumları gordum. ınanın cok uzuldum . bız hekımlerİ kımse sevmıyormus. sadece ıslerı dustugu zaman yalandan bır saygı gosterı yapıyorlarmıs. odadan cıkıpta koseyı donunce de sanırım bızlere kufur etmeyıde ıhmal etmyorladır
    GERCEKTEN VERDIGIM EMEGE GECEN IZDIRAPLI OKADAR ZAMANA COK UZULDUM
    YAZIKLAR OLSUN DIYORUM

  5. Frankie Bellevan (Tıp Doktoru)18/10/2011 15:27:54

    Ayrıca ağlayan doktor değilde acaba halihazırda ağlamayan kaç doktor kaldı veya var mı?Günümüzde ilave olarak ağlama işine doktorların analarıda dahil edildi.Doktorların içleride kanatılmakta hem de zorla, doktorlar artık kan kusmakta aşağılanmakta horlanmakta sıkça gördüğümüz üzere yaralanmakta,öldürülmekte bu iğrenç durumları hazmedemeyen bazı meslektaşlarımızda zaman zaman hayatına son vermektedir sırf onurlu yaşam hakkı elinden alındığı için.Bizim artık değil hastalar kendimize bile verecek hiç bir şeyimiz kalmadı,bırakılmadı

  6. DRCUM (Uzm Dr)18/10/2011 14:48:04

    HABERTURK TE KATILDIĞI PROĞRAMDA DOKTORLUK DIŞINDA HERŞEYDEN BAHSEDEN HOCANIN KİTABININ ADI BUNDAN DAHA İYİ OLAMAZDI.

  7. Frankie Bellevan (Tıp Doktoru)18/10/2011 14:47:05

    Kalbime koy başını doktor’un devamında(Çok güzel bir TSM eseridir)Nabzımı bırak. Gülen yüzüme değil.Ağlayan gönlüme bak. Der hasta kişi. O şarkıda bahsi geçen hastanın durumunda bugün hekimler var sayın Hocam ve bir diğer TSM eserinde denildiği gibi içlerinde ümitsiz bir bekleyiş var. (Şarkı:Ümitsiz bir bekleyiş hasreti var içimde.Gelecekmiş gibisin sanki günün birinde).Yine de kitabınız hayırlı olsun hocam esenlikle kalın

  8. Dr.Cevdett (cerrah)18/10/2011 14:32:32

    Ahmet Rasim hoca malumu ilan etmiş(bilineni açıklamış).Asıl sorun doktorun saygınlığı nasıl tekrar kazndırılabilir? Buna dair çözümler varsa birlikte üretelim. Yoksa kötülükleri sayıp dökmek marifet değil.Doktorlar mesleğini geçim için değil, hobi olarak(insana hizmet için) nasıl severek yapabilir bunun çaresini arayalım.Çünkü doktorluk geçimini sağlamak için mecburen yapılan sıradan bir meslek değildir(kimileri için mimarlık, mühendislik ya da polislik, hakimlikten farklı görülmese de

  9. dr.zandena (uzm.dr)18/10/2011 14:29:56

    NE YAMAN ÇELİŞKİLER BU KISA ZAMAN ZARFINDA
    KRAL ÇIPLAK
    KİTABI OKUMAYI DÜŞÜNMÜYORUM
    ALLAH(CC) SÖYLETTİ DENİRYA AYNEN ÖYLE.
    SAYIN DOKTORUMUZUN KİTAPTA YAZDIKLARI AÇIKÇA SUÇLUNUN HEKİM OLMADIĞINI İTİRAF SADEDİNDE..

  10. Sade bir vatandaş dedi ki:

    Doktorların kendi aralarında anlaşamadıkları ve çözemedikleri birçok sorunu gerek yazılarınız gerekse yapılan yorumları okuyarak,biz vatandaşlar üzülüyoruz.
    Yeni çıkan kitabınızı bulamadık henüz.Ancak bu kitabı okumaya gereksinimi olan doktorlar zaten okumayacaklardır.Okuyanlar ise içinde insana sevgi ve saygı duyan doktorlardan çıkacaktır kanımca.
    Yukarıda okumuş olduğum bir yorumda bir doktor,hastaların doktorlara karşı olduklarını belirtmiş.Bir vatandaş olarak kabul etmiyorum.Saygıdeğer doktorlar hastaları ve diğer vatandaşlar tarafından takdir edilir ve saygıyla anılır. Yeter ki insana değer verilsin.Bırakın lütfen geçim sıkıntısı ve sağlık problemleri çeken insanlarla uğraşmayı.
    Saygılarımla.

  11. İZZET GÜLLÜ dedi ki:

    Sağlık piyasasının büyük ölçüde ticarileştiği, ticarileştiği oranda da kirlendiği bir dönemde toplum sağlığının korunmasını her şeyin üstünde tutan, bu uğurda gecesini gündüzüne katan, bin bir türlü yalan ve yanlışla onurluca mücadele eden, benim “kötülüklerle savaşan bir Mücahit” olarak adlandırdığım değerli hocalamız Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçukusta’nın son kitabı! Bu kitabı herkes okumalı, herkese okutmalı

  12. AYŞEGÜL dedi ki:

    sizin gibi bu gerçekleri itiraf edeni bulmak zor ama maalesf alışılagelmiş olanlar itibar görüyor.ama yinede sesiniz duyarlı gerçeği arayanlar tarafından duyuluyor.bir hekim hastanın şikayeti ne olursa olsun aynı antibiyotik yazmaktan(hemde hepsine aynı antibiyotik) rahatsızlık duymuyorsa durum vahim ben kendi adıma siz ve sizin gibi saygın bilim insanlarının fikirlerini elimden geldiğince paylaşmaya çalışıyorum etrafımda anlamayan pek çok insan olmamasına rağmen.ALLAH yolunuzu açık etsin.

  13. AYŞEGÜL dedi ki:

    sizin gibi bu gerçekleri itiraf edeni bulmak zor ama maalesf alışılagelmiş olanlar itibar görüyor.ama yinede sesiniz duyarlı gerçeği arayanlar tarafından duyuluyor.bir hekim hastanın şikayeti ne olursa olsun aynı antibiyotik yazmaktan(hemde hepsine aynı antibiyotik) rahatsızlık duymuyorsa durum vahim ben kendi adıma siz ve sizin gibi saygın bilim insanlarının fikirlerini elimden geldiğince paylaşmaya çalışıyorum etrafımda anlamayan pek çok insan olmasına rağmen.ALLAH yolunuzu açık etsin.

  14. ilyas aras dedi ki:

    bir sürü kan tahlili,röntken,ultrasyon vs.bunları toplamak için günlerce ugraş,koşdur.sonra git doktora sonuç gözdermek için.uzat tahlilleri, doktor bunlara bir iki saniye bile bakmasın,ya hemen reçete yazmaya başlasın yada yok bişey desin.belki zaman kısıtlıdırda,gerçekden bu hiç samimi gelmiyor ve insanı üzüyor.tabiki isdisnaları var.önemseyen işini ciddiye alıp hasta pisikolojisini gözeten arkadaşlarımızı tenzih ediyorum.genellemek haksızlık olur.saygıyla…

Siz de yorumunuzu paylaşın: