ABUR CUBUR YEMİYORUM, SAĞLIKLI ATIŞTIRIYORUM -1

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Değerli meslekdaşım çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Vedat Köseoğlu‘ nun yazısını tüm anne ve babaların ve Sağlık Bakanlığı yetkililerinin dikkatle okumalarını tavsiye ediyorum.

Yazının özellikle ikinci kısmını okuyunca “nasıl aldatıldığımızı görecek ve hayretler içinde” kalacaksınız.

Türk Pediatri Kurumu‘ nun da tıpkı margarin firmasıyla işbirliği yapan Türk Kardiyoloji Derneği gibi bilerek veya bilmeyerek (her iki ihtimal de birbirinden vahimdir) endüstrinin pazarlama oyunlarına alet olduğunu göreceksiniz (1).

Bizimkilerin “kalp dostu” dedikleri yağ için Almanya’ da Tüketicileri Koruma Derneği Gıda İzleme Komitesi, Unilever tarafından üretilen Becel Pro.Activ isimli margarinin “bilimsel olarak ispatlanmış hiçbir yan etkisi olmadığı” iddiasıyla tanıtılmasına karşı dava açmıştı (2)

Kaynaklar:

1. http://ahmetrasimkucukusta.com/2011/12/15/haftanin-haberi/turk-kardiyoloji-dernegi-yag-firmasiyla-isbirliginde/

2. http://ahmetrasimkucukusta.com/2012/02/13/yazilar/tip-yazilari/besin-destekleri/kolesterolu-dusuren-margarine-dava-acildi/

***

Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Vedat Köseoğlu‘ nun yazısı:

Türk Pediatri Kurumu çocuklarda yanlış beslenme ile mücadele için ‘Abur Cubur Yemiyorum, Sağlıklı Atıştırıyorum’ bilinçlendirme kampanyasını başlatmıştır.

Kontrolsüz ve bilinçsiz abur cubur tüketimiyle oluşan olumsuz beslenme alışkanlıklarıyla mücadele için başlatılan kampanya ile ebeveynlerin çocukları için sağlıklı atıştırmalık alternatiflerine yönlendirilmeleri hedefleniyor.

Kampanyanın 3 önemli iletişim ayağının ilkini bilgilendirici TV filmi, ikincisini sağlıklıatıştır.com websitesi, üçüncüsü ise ebeveynlerle ve sağlık çalışanlarıyla yapılacak toplantı ve seminerler oluşturuyor.

Bilinçlendirme kampanyasının tanıtıldığı basın toplantısına beş yaşında bir oğlu olan oyuncu Özge Özberk de destek vermiştir.

Ülkemizde 5 yaşın altındaki çocuklarda aşırı kilo veya obezite her 4 çocuktan birini pençesi altına alarak günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri haline geldi.

Ayrıca bulaşıcı olmayan ama ölümle sonuçlanan hastalıkların da ilk nedenleri arasında yer alıyor.

Türkiye’de ise çocuklarda obezite, 9 yıl içinde 2 kat artış gösterdi.

Modern çağın beraberinde getirdiği beslenme tarzındaki değişiklikler ve fiziksel hareket azlığı gibi bir takım olumsuz şartlar da obezite riskini günden güne arttırıyor.

1930’da kurulan ve Türkiye’nin ilk pediatri kurumu olan Türk Pediatri Kurumu (TPK); toplumumuzun temelini oluşturan çocuklarımızın “abur cubur” olarak tanımlanan ve aşırı tüketimi tavsiye edilmeyen gıdaları, kontrolsüzce ve bilinçsizce tükettikleri gerçeğinden yola çıkarak, çocukların ara öğünlerdeki sağlıksız atıştırmalık alışkanlıklarında pozitif değişim yaratmak amacıyla bu bilinçlendirme kampanyasını başlatmıştır.

TPK Başkanı Prof. Dr. Fügen Çullu Çokuğraş, TPK olarak başlattıkları kampanya ile çocuklarda kalıcı bir alışkanlık değişimi yaratmak için yasaklayan değil, yol gösteren olacaklarını ve tüm ebeveynleri çocukları için yapacakları atıştırmalık seçimlerinde sağlıklı tercihlere yönlendirmeyi hedeflediklerini belirtmiştir.

Yapılan basın toplantısında TPK Yönetim Kurulu üyesi ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı, atıştırmalıkların boş-dolu kalori değerlerine göre besin yoğunluğu endeksi çıkardıklarını söylemiş ve şöyle devam etmiştir:

Bugün Türk Pediatri Kurumu olarak “Abur Cubur Yemiyorum, Sağlıklı Atıştırıyorum” bilinçlendirme kampanyamızı başlatıyoruz.

Kampanyamız ile kontrolsüz ve bilinçsiz abur cubur tüketimiyle oluşan olumsuz beslenme alışkanlıklarıyla mücadele etmeyi; tüm ebeveynleri çocukları için yapacakları atıştırmalık seçimlerinde sağlıklı tercihlere yönlendirebilmeyi hedefledik.

Kalıcı bir alışkanlık değişimi yaratmak istiyorsak, yasaklayan değil, yol gösteren olmalıyız. Hangi atıştırmalıklar seçilmeli, porsiyonlar ne olmalı, hangi sıklıkta tüketilmeli gibi uygulanabilir öneriler geliştirdik.

Bilindiği üzere toplam enerji ihtiyacının % 20’si ara öğünlerden gelmelidir ve bunun % 10’u sabah-öğle arası iken % 10’u da öğle-akşam arası olmalıdır.

Bunda da boş-dolu kalori değerlerine dikkat etmeliyiz.

Bir gıdanın etiketine baktığımızda dolu kalorilerin yani protein, lif, vitamin ve minerallerin fazla, boş kalori dediğimiz şeker, tuz, doymuş yağ gibi besin öğelerinin az miktarda içermesini tercih etmeliyiz; tercihlerimizi dolu kalorileri fazla olan üründen yana kullanmalıyız”.

“Abur Cubur Yemiyorum, Sağlıklı Atıştırıyorum” kampanyasına, beş yaşında bir oğlu bulunan oyuncu Özge Özberk de destek veriyor.

Bilinçli bir anne olarak, kampanya basın toplantısında paylaşılan tüm bilgi ve detayları dikkatle dinleyen Özge Özberk, çocuğunun ve ülkemizdeki diğer tüm çocukların sağlıklı gelişimi için bu kampanyanın çok önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, tüm anneleri çocuklarının atıştırmalık seçimlerinde sağlıklı atıştırmalıkları tercih etmeye çağırmıştır.

Biz de Türk Pediatri Kurumu olarak Özge Özberk’e destek ve duyarlılıklarından dolayı sonsuz teşekkürlerimizi iletmek isteriz.

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. UlucAliReis dedi ki:

    Hocam siteyi incelediniz mi bilmiyorum ama MUZLU SÜT, SÜT ve KAKAOLU MISIR GEVREĞİ falan var. İçeri girince şok oldum, daha fazla ileri gidemedim. Demek ki bunlar gdo’lu mısırın, endüstriyel sütün zararlarını görmezden geliyorlar. Yapmayın, etmeyin…

  2. Nurçin Çağlar dedi ki:

    Çocukların sağlıklı beslenmesi toplum sağlığı açısından çok önemli. Sağlıklı beslenen yetişkinler çocuklarının evde sağlıklı beslenmesini sağlıyor, onlara yararlı ve zararlı yiyecekleri öğretiyor. Ancak ev dışına çıkınca zorluk başlıyor. Yuvalarda, okullarda, parklarda çocuklarımız sağlıksız yiyeceklere maruz kalıyorlar. Üstelik o “zararlı” yiyecekler son derece al benili paketlerde. Ya da çocuğunuz en sevdiği arkadaşının zararlı bir şey yediğini görüyor. İşte çocuğun dilemması
    Ben 2.5 yaşındaki torunuma bakmak için üç hafta Londra’da kaldım. Parklarda ebeveynleri o kadar sağlıksız atıştırmalıklar veriyorlar ki benim torun bana “babaanne biz bisküvi yemiyoruz bisküvi kötü” diyor ama ben onun nasıl da o canım paketlere içinin gittiğini görüyorum. Biz çantamızdan kuruyemişlerimizi çıkarıyoruz ve bisküvi yiyenlerin yanından onu uzaklaştırmaya çalışıyorum.
    Uçaktan iner inmez çevreme bakınca fark ettim ki bizde obezite İngilizlerdeki boyutta değil. Onlar gibi olmadan bilinçlenelim ve obezite salgınına karşı koyalım. O nedenle bu kampanya çok çok önemli, desteklemek için elimizden geleni yapalım.

Siz de yorumunuzu paylaşın: