USA’ da yapılan araştırmada her 59 çocuktan birine otizm teşhisi konduğu bildirildi. Otizme 40 sene önce 10 bin çocuktan sadece birkaçında rastlanıyordu. Otizmdeki bu ürkütücü artışı, farkındalığın artması ve teşhisin kolaylaşmasıyla izah etmek kendimizi kandırmaktan başka bir şey olamaz ve bunun kimseye bir faydası da yoktur. Bu gidişte dünya otistiklerden geçilmez olacak.

Kronik yorgunluk sendromu (KYS) ile tiroit hormonları seviyeleri düşüklüğü arasında bir ilişki olduğu gösterildi. Daha çok kadınlarda görülen KYS’ nun kesin sebebi bilinmediği için etkili bir tedavisi de bulunmuyordu. Bu araştırma sayesinde kronik yorgunluktan mustarip olanlara yeni bir tedavi umudu doğuyor.

Alzheimer’ in, daha önce bu hastalarda yapılan beyin ameliyatlarında kullanılan cerrahi aletlerin iyi temizlenmemesiyle başkalarına bulaşabileceği bildirildi. Genç yaşta insanların beyin damarlarında amiloid birikimi için bu açıklama mantıklı değil. Beyin cerrahları ne der bilemem ama benim başka bir düşüncem var.

Dikkat: Yazının sonunda ek var! *** Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ ın sözlerinde (italik yani eğik harflerle veriliyor) katıldığım ve katılmadığım hususlar var: BİR: Antidepresanlar bilinçsizce ve yanlış kullanılıyor ve bunun hayati sonuçları olabilir (Doğru ama bu ifade sadece antidepresanlar için değil tüm diğer ilaçlar için de geçerlidir). İKİ:  Yanlış kullanım sonucu ortaya çıkan durumları antidepresanlara fatura […]

Aknesi olanlarda majör depresyon riskinin %63 yüksek olduğu bildirildi. Akne daha çok gençlerin bir hastalığıdır ve ağır vak’alarda depresyona yol açması da şaşırtıcı değildir. Bu kişiler tekrar gençlik günlerine dönmek için en ağır akneye bile razı olan bizim gibi ihtiyarlar olduğunu bilselerdi sivilcelerini o kadar da dert etmezlerdi.