YEŞİL GÖZLERİNİ UFKUMA GER Kİ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
hüsrev hatemi 1

Prof. DR. Hüsrev Hatemi’ nin “Güfteler Ülkesinde Gezinti” başlıklı yazısının beşinci bölümü:

Beste: Sadettin Kaynak  Güfte: Ramazan Gökalp Arkın Hicaz Şarkı

Yeşil gözlerini ufkuma ger ki
Bahar geldi diye türkü söyleyim
Sarı saçlarını ufkuma ser ki
Koklayıp öperek yaz geldi diyem

Turnalar uçun yayladan geçin
Yârimi seçin Turnalar

Gurbet elde kaldım hâlim nicedir
Derdim şu dağlardan daha yücedir
Ayrılık çözülmez bir bilmecedir
Çözemedim bilmeceyi neyleyim

Turnalar uçun yayladan geçin
Yârimi seçin Turnalar

Ekinler sarardı, biçtik, güz geldi
Hakka şükür bu yıl bire yüz geldi.
Nidem ki yokluğun pek öksüz geldi
Sen yeterdin ekinleri neyleyim

Turnalar uçun, yayladan geçin
Yârimi seçin Turnalar…

Bu şarkı 1940 lı yılları çocuk olarak yaşayan herkeste bazı hâtıralar uyandırır. Sokakta yürüyen çocuklar bazan başlarını havaya kaldırır “Turnalar uçun, yayladan geçin” diye bağırıyorlardı. 

1950 li yıllarda Safiye Ayla, bir röportaj sırasında “Atatürk’ün ölümünden sonraydı, bu şarkının sarı saçlarını yüzüme ser ki mısralarında Ata’yı hatırlayıp ağlamağa başladım” demişti.

Bu şarkının sözleri, Osmanlı döneminin son yıllarında özellikle Rıza Tevfik’in “Uçun kuşlar uçun doğduğum yere” şiirinin etkisiyle gelişen halk edebiyatı eğilimli şiir akımına aittir. Bu şiir akımının başarılı, fakat “naif” bir örneği sayılabilir. Geçimi tarıma bağlı olan bir kişinin “Sen yeterdin ekinleri neyleyim?” demesi pek beklenmez çünkü.

Herhangi bir Anadolu köylüsü, yârinin beslenmesi ve bakımı için ekinlerin getirdiğine de kesin ihtiyacı olduğunun farkındadır. Bayburtlu Celali Baba yoksulluk şartları içinde ölen ilk eşi için yazdığı ağıtta “Üç kot arpa üç kot buğday ekerdik-Kesmik ekmeğine hasret çekerdik” demiyor mu?

Bu güftenin şairi, R. Gökalp Arkın 1914 yılında Malatya’da doğan ve Rıza Tevfik şiirinden etkilenmiş bir eğitimci ve yayın evi (Arkın) sahibi yazardır.

Siz de yorumunuzu paylaşın: