Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Uz. Dr. Dinçer Erdinç’ in yazısı:

Bizim ülkemizde bu tür konular kalıcı gündem olmuyor..neden?..

Hem yüzde 99’u Müslüman ülkeyiz diyoruz hemde “Domuz jelatinli kapsül” meselesine soğuk ve Fransız kalıyoruz!..Soğuk kalmak mı daha kötü Fransız kalmak mı..o konuya hiç girmiyorum!..

Evet, ilaçların kapsüllerinde kullanılan domuz jelatininden bahsediyoruz..

Bu konuyla ilgili haberler kısa bir süre önce medyaya yansıdı ama yankılan(a)madı ne yazıkki..

Halbuki ekmeğinde domuz kılından elde edilen “Cystein” maddesiyle yaşamaya alışmış, ilaç kapsüllerinde “domuz jelatini” var mıdır yok mudur hiç takmayan bir toplum olmuşuz!..

Jelatin dediğiniz, hayvansal ham maddelerden (örn.kıl, deri, kıkırdak vs gibi) elde edilen bir proteindir. Jelatin ençok sığır ve domuzun kemik ve derilerinden elde edilir.

Jelatin, sıcak suda kolayca eritilerek jel halini alır.

Bu haliyle, et kaplama maddesi olarak, dondurmalarda, mandıra ürünlerinde, pasta, şekerlemelerde, sakızlarda, unlu ürünlerde, içeceklerde ve bazı ilaçlarda kullanılır.

Jelatinin haram veya helal olması kökenine bağlıdır.

İslam kaynaklarındaki ortak görüşe göre; “Eğer domuzdan elde edilmişse haramdır.”

Jelatin, sığırdan elde edilmişse Helaldir. Ancak İslami usule uygun kesilmiş olması şartı ile!..

Bizim halimizin garipliği şudur ki; bizler istesek te istemesek te ya bizim  ülkemizde, yada yabancı ülkelerde üretilmiş olan domuz jelatin kapsüllü, pancreas ekstraktlı, karaciğer ekstraktlı ilaçları, domuz kılından yapılmıs L-sisteinli öksürük ilaçlarını kullanma zorunda kalmışız!..

Nüfusu 2 milyara yakın olan İslam aleminin doktorları, eczacıları yok mu?..

Yada bu konuda hassasiyet gösterecek doktor ve eczacısı var mı?..

Yada bu konudan tamamen bihaber ve araştırmadan yoksun mu?..

Bu soruların hepsi biribirinden sıkıntılı cevaplar bulur ne yazık ki..

Sizin anlayacağınız “Müslüman mahallesinde Domuz jelatini” satmaya devam ediliyor!..

Boğazımızdan ilaç diye gıda diye neler geçiriyoruz..farkına varalım istedim..

Şimdilik elimizden gelen bunlar..inşaallah daha iyi sonuçlara da vasıl oluruz..

“Haramla tedavi olmaz” Hadis-i şerifini hatırlatmam, bizim tıp dünyamıza ne ifade eder sizce?..

Demek yine bize hüsran..bize yine hasret var!..

Şifa yareniniz olsun.

Yazı için 1 yorum yapılmış:

1. Atilla dedi ki:

   12 Kasım 2013, 12:55

   Yazaı için teşekkürler, sizin gibi bu konulara duyarlı ses getirebilecek bilim adamlarına çokça ihtiyacımız var. Allah muvaffak etsin çalışmalarınızda başarılar dilerim…

Siz de yorumunuzu paylaşın: