PCR TESTLERİ ÖLÜ VİRÜSLERİ TESPİT EDEREK HATALI POZİTİF SONUÇLAR VEREBİLİR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

BBC’ de yer alan “Koronavirüs testleri ölü virüsleri tespit ederek hatalı pozitif sonuçlar verebilir” başlıklı haberde benim sizlere daha önce duyurduğum New York Times’ daki “Koronavirüs testi pozitif olanların yüzde 90 kadarının başkalarına virüs yayma ihtimali çok düşük” başlıklı makalede de olduğu gibi PCR testlerinin çok hassas olmasından dolayı eski enfeksiyonlardan kalan ölü virüsleri de tespit ederek, hatalı pozitif sonuçlar çıkarabileceği ileri sürülüyor (1).

KOVİD’ in sanıldığından daha az olabileceğini, testleri pozitif olan herkesin virüs yaymayacağını ortaya koyan, bugüne kadar hiç de alışık olmadığımız türden çok mühim bilgiler…

Harvard, Columbia, Oxford gibi dünyanın önde gelen üniversitelerinden bilim adamlarının dünyanın en önemli iki haber kaynağında yer alan açıklamaları üzerinde ciddiyetle durulması ve tartışılması gerekir.

Bunu biz desek “komplocu” oluyoruz

Bilim dünyamızdan bir ses çıkmadı ama Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu BBC’ deki haber üzerine şunları yazmış (2):

Bunu biz desek, “komplocu” oluyoruz… haber yapsak, safsataya önem veriyor sayılıyoruz… ama işte hakikatin mızrağı çuvala sığmıyor…”

Dediği doğru. Bizde korona hakkında “genel kabulün dışında” haberler ya görmezden geliniyor ya da değersizleştirilmeye çalışılıyor.

Bu tür haberleri yapan, bilgi veren, görüş paylaşanlar anında saldırıya uğruyor, linç ediliyor.

Bilginin bilimsel temelini ortaya koymak, araştırmanın kaynağını vermek veya dünya medyasında çıkan bir haberi kaynak göstermek bile yetmiyor.

Buna karşılık “korkutucu” haber ve paylaşımlar ise mantıksız veya bilimsel dayanağı olmasa bile hiç mesele olmuyor, hatta o nispette de makbul addediliyor, alkışlanıyor.

Korkutuculuk katsayısının yükselmesi haber veya paylaşımın ve adı geçen kişinin itibarını artırıyor.

Bu iki haber ne demek istiyor?

Her iki haberde de ana fikir olarak PCR testlerinin hassasiyetlerinin çok yüksek olması sebebiyle pozitif neticelerin ölü virüslere ait genetik materyalle alâkalı olabileceği, her testi pozitif olanın bulaştırıcı özelliği olmayabileceği ve vaka sayısının bildirilenden az olabileceği ortaya konuyor.

Bunlar bence üzerinde konuşulması gereken çok değerli bilgiler ama şunları da unutmamak kaydıyla:

BİR: Bu testlerin yeteri kadar hassas olmaması, örneğin uygun teknikle alınmaması, doğru muhafaza edilmemesi, dikkatli çalışılmaması… ve virüs yayan birçok kişinin atlanması da mümkündür.

İKİ: Herhangi bir belirti göstermediği için toplumda serbestçe gezen ve etraflarına virüs saçanlar da vardır.

ÜÇ: Bunlara göre gerçek vaka sayısı bildirilenin en azından birkaç -bazılarına göre 10 katı- katı olmalıdır.

Tartışma olmadan bilim olmaz

Ne yazık ki kendilerini bilim adamı olarak adlandıran ama hiçbir bilimsel tartışmaya girmeyen, bilimsel tartışmalardan kaçan, “dediğim dedikçi” bir grup var.

Oysa tıp bilgilerinin “raf ömürleri” olduğu, bugün tartışılmaz doğru olarak kabul edilen birçok bilginin yarın çöpe atıldığı halkın bile malûmudur ama bu hakikati görmezden gelirler.

Onlara göre tıpta “tabu” mevzular vardır ve bunların bırakın tartışılmasını adlarının bile ağza alınmasını istemezler.

Gerekçeleri de çoğu zaman halkın bu tür tartışmalardan “olumsuz” etkilenmesi, “halk sağlığının tehlikeye atılması” gibi ulvi nitelik taşır.

Elbette maksatlı olarak halkın kafasını karıştırmak isteyen, bundan menfaat bekleyen ve sağlayanlar da vardır ama her genel kabul dışı fikir beyan edeni bu tarzda suçlamak da yakışık almaz.

Kendilerine “doğru bildiklerini” söylediklerine, “samimi” olduklarına inandıkları bilim adamlarının yarın bunun tam zıddını  dile getirdiklerinde halkın onlara karşı güvenlerinde hiçbir sarsılma olmaz.

Bu haber tedbirlere karşı rehavet yaratmaz

Böyle bir açıklamanın koronavirüslere karşı alınan tedbirlerde bir gevşeme, rehavet yaratabileceğini iddia edenler çıkabilir ama ben genel olarak tam ve doğru bilgilendirilen, sağlık otoritelerine güvenen bir toplumda bunu mümkün görmüyorum.

Tedbirleri hiçbir zaman ciddiye almayan ve hiçbir kaide tanımayan belli bir kesim her zaman her yerde bulunur ve bunların zaten bilimle ilimle alakaları olmadığı gibi New York Times veya BBC’ yi takip edecek halleri de yoktur.

Tedbir alınmasını gevşeten sebepler içinde halka güvenilmemesini, üstten bakılmasını; samimiyetsiz ifade ve davranışları daha mühim bulurum.

Oxford’ lu profesörün aykırı (!) çıkışları

Oxford Üniversitesi’nde Kanıta Dayalı Tıp Profesörü ve BMJ editörlerinden Carl Heneghan’ ın daha önceki şu sözlerini de bu vesile ile hatırlatırım:

BİR: “Tecrit hepimizi ve torunlarımızı iflasa sürüklüyor ve cinin şişesinden çıktığı bu noktada virüsün yayılmasını durdurmak veya yavaşlatmak artık mümkün değildir. Özet olarak: Ekonomik erime zaten aramızda olanı durdurmak veya geciktirmek için ödemeye değer bir bedel midir?” (3).

İKİ:Koronavirüsün düşünüldüğü kadar ölümcül değildir ve ülkenin normale dönmesini engelleyen halk korkusu temelsizdir. Hükumet buna müdahale etmeli ve nüfusu proaktif olarak rahatlatmalıdır” (4).

Gelelim neticeye

BİR: Halkın her zaman tam ve doğru bilgilendirilmesi gerektiğini savunurum. Bir olayın abartılması da küçümsenmesi de halkın itimadını sarsar çünkü hakikatler elbette günün birinde ortaya çıkacaktır.

İKİ: Halkın ferasetine itimadım tamdır. Doğru ve tam bilgilendirilen insanlar söylentilerden etkilenmeyecekleri gibi yalancı çoban durumuna düşenlere doğru söylediklerinde de inanan olmayacaktır.

ÜÇ: Halkın güveninin kazanmanın, tedbirlere uymalarını sağlamanın yolu “korkutma” değildir, “doğru bilgilendirmedir“. Unutmayalım ki “Ne söylediğiniz kadar nasıl söylediğiniz de önemlidir.”  

Kaynaklar:

1. https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/08/30/yazilar/tip-yazilari/corona-virus/koronavirus-testi-pozitif-olanlarin-yuzde-90-kadarinin-baskalarina-virus-yayma-ihtimali-cok-dusuk/

2. https://twitter.com/HasmetBABA/status/1302307032670916608?s=20

3. https://www.bmj.com/content/369/bmj.m1375

4.  https://www.express.co.uk/news/uk/1326293/coronavirus-death-rate-UK-fatality-rate

***

BBC’ nin haberi:

Yapılan bir araştırma, koronavirüs teşhisinde kullanılan PCR testlerinin çok hassas olmasından dolayı eski enfeksiyonlardan kalan ölü virüsleri de tespit ederek, hatalı pozitif sonuçlar çıkarabildiğini öne sürdü.

Bu da test sonucu pozitif çıksa bile bir kişide tespit edilen virüsün bulaşıcı nitelikte olmayabileceği anlamına geliyor.

Bilim insanları, bu durumun yanlış teşhislere yol açarak, pandeminin mevcut durumunun sanılandan daha ciddi ve büyük gösterme riski taşıdığı uyarısı yaptı.

Bununla birlikte bazı uzmanlar, pozitif vakaları gözden kaçırma riski düşük olan güvenilir bir testin nasıl geliştirilebileceğinin ise bilinmediğini söylüyor.

Testlerle ilgili araştırmayı yapan bilim insanlarından Prof. Dr. Carl Heneghan, bu testlerin virüsün varlığının tespit edilmesine dayalı “pozitif/negatif” sonuç vermek yerine, virüs miktarının belli bir düzeyin altında olması halinde pozitif çıkmayacak şekilde düzenlenmesini öneriyor.

Heneghan, artık etkisini kaybetmiş ölü virüslerin izlerinin testlerde tespit edilmesinin, dünya genelinde vakaların artmasına karşın hastaneye kaldırılan hastaların sayısının yatay seyir izlemesinin nedenleri arasında olabileceğini söylüyor.

Oxford Üniversitesi Kanıta Dayalı Tıp Merkezi, sonucu pozitif çıkan testlerden alınan virüs kültürlerinin petri kabına konularak, çoğalıp çoğalmadıklarının izlendiği 25 farklı çalışmadan elde edilen bulguları inceledi.

Virüslerin petri kabına konularak takibinin yapılması, söz konusu kültürün canlı olup olmadığını gösteriyor.

Covid-19 teşhisi nasıl konuluyor?

Yeni tür koronavirüsün yol açtığı Covid-19 hastalığının tespiti, PCR sürüntü testi ile yapılıyor.

Test, kişinin vücudundaki virüsün varlığını ve vücudun enfeksiyona nasıl yanıt verdiğini gösterebiliyor.

Ancak bu test yapıldığında sonucu da negatif ya da pozitif olarak veriliyor.

Alınan sürüntü örneğinde tespit edilen virüs miktarının ne kadar olduğu, bunun ne kadar aktif bir enfeksiyona işaret ettiği ise sonuçlara yansımıyor.

Vücudunda çok büyük miktarlarda aktif virüs bulunan bir kişi ile enfeksiyonu atlatıp virüsün kalıntılarını taşıyan bir başka kişi için aynı pozitif sonuç elde ediliyor.

Prof. Heneghan, enfeksiyonun yaklaşık bir hafta sonra güç kaybetmeye başladığını belirterek, testlere pozitif sonuç için tespit edilen virüs miktarına ilişkin bir alt eşik eklenmesinin hatalı pozitif sonuçların önüne geçebileceğini söyledi.

İngiltere Kamu Sağlığı Birimi, virüs kültürlerinin, koronavirüs test sonuçlarının değerlendirmesinde faydalı bir yöntem olduğunu söyledi.

Birim, hatalı pozitif sonuçların önlenmesi için laboratuvarlarla birlikte çalışmalar yaptıklarını ve bu eşiğin hangi düzeyde belirlenmesi gerektiğine ilişkin incelemeler yürüttüklerini açıkladı.

Ancak, şu anda dünya genelinde kullanılan çok sayıda farklı test kiti bulunuyor. Bunların her birinde farklı eşikler ve değerlendirme kriterleri kullanılıyor. Bu nedenle de uzmanlar, genel bir eşik belirlenmesinin zor olduğunu söylüyor.

Reading Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ben Neuman, bir hastadan alınan örneklerden virüs kültürünün çıkarılmasının “abes olmadığını” söyledi.

Ancak Neuman, “Bu değerlendirme, hastadan alınan örnekten Sars-CoV-2 kültürünü elde etmenin zorluğuyla bunun yayılma olasılığı arasında hatalı bir korelasyon kurma riski taşıyor” dedi.

Başka bazı bilim insanları da koronavirüs taşıyan bir kişinin ne kadar süre virüsü bulaştırma riskinin bulunduğunun net olarak tespit edilemediğine dikkat çekiyor.

Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54039797

***

EK 1 (12.2.2021): Dünya Sağlık Teşkilatı, PCR KOVİD testlerinin yanlış pozitif verme ihtimalinin daha yüksek olduğu konusunda ikaz ediyor. Kaynak: https://thepostmillennial.com/who-warns-that-pcr-covid-tests-are-more-likely-to-give-false-positives

***

EK 2 (17.3.2021):KOVİD’ de PCR testlerinin pozitifliği öğlen saat 2 civarında zirve yapıyor. Test doğruluğu günün saatine göre değişebilir. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.03.12.21253015v1?rss=1%22

***

EK 3 (26.7.2021): KORCAN AYATA: “Altın standart” diye önümüze konmuş, ama “teneke standart” kıvamında bir PCR test. -Primerler arasında büyük bağlanma sıcaklığı farkları. -Birbirine bağlanıp, hiç virüs olmasa bile sinyal veren primerler. -Warp speed peer review. Kuyuya atılan taş çıkarılmaya çalışılıyor.” +

PCR testi mevcut haliyle verimli çalışmıyor. Hatalara çok açık, yanlış sonuç verme ihtimali yüksek. Sonuçlar tek tek PCR uzmanı bir biyolog tarafından incelenmediği için yanlışlar tespit edilemiyor“. +

“1,5 senedir, primer-probe tasarımının yüz karası bir PCR testi kullanıldığını biliyoruz. Bunun ötesinde, dünyanın en hassas genetik iz tespit metodu olan PCR’ın amacı dışında ve yanlış kullandığını da biliyoruz.” Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1349039706546311170?s=20

KORCAN AYATA: “#PCRyalan değil. PCR’ı doğru kullan(a)mayanlar yalan. PCR’ın ne olduğunu bilmeden atıp tutanlar yalan. Sadece PCR’la teşhis koyup, insanları hasta ilan edenler yalan.” Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1353016956438405121?s=20

KORCAN AYATA: “Fanatizmin dibini vuran bilimci yobazlar ve bilim karşıtları, prensibini, iç yüzünü doğru dürüst bilmedikleri halde, “PCR testi savunucusu” veya “PCR yalan” cı olmuşlar. Konuyu bilmeyenler, test sonucunu yorumlayamayanlar çarpışıyor. Sonuç: DEZENFORMASYON“. Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1419635235805966339?s=20

***

EK 4 (26.7.2021): ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) ülkede şu ana dek korona virüsünün tespiti için kullanılan PCR testlerini daha gelişmiş versiyonlarıyla değiştireceğine dair açıklama, Türkiye’de sosyal medyada yanlış anlaşılarak gündem oldu. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nden (CDC) yapılan açıklama, Twitter’da ‘PCR balonu patladı’ iddiasıyla en çok konuşulan konular arasına girdi; Ekşi Sözlük’te de ‘PCR testinin FDA tarafından iptal edilmesi’ şeklinde yanlış bir başlık açıldı. Birçok kullanıcı, ‘PCR testlerinin bugüne dek hatalı sonuç verdiği’, ‘insanlardan DNA örneği toplandığı’, ‘hasta olmayan insanların hasta edildiği’ gibi iddiaları öne sürdü.

ABD ‘MULTİPLEKS PCR’ YÖNTEMİNE GEÇECEK

Ancak CDC’nin kararı, esasında ABD’de korona tanısında kullanılan PCR testlerinin yine PCR teknolojisine dayanan daha gelişmiş testlerle değiştirilmesini öngörüyor. Sosyal medyada gündem olan açıklamada, ABD çapındaki laboratuvarlardan 31 Aralık’a kadar kullandıkları yanı kitlerini ‘multipleks PCR’ (çoklu PCR) teknolojisine dayanan kitlerle değiştirmeleri isteniyor. Açıklamada bu yeni testlerin, hem Covid-19’a yol açan Sars-Cov-2 virüsünü, hem de influenza virüsünü tespit edeceği belirtiliyor. Bu sayede, korona virüsü ile influenza virüsü arasında ayrım yapılmasının kolaylaştırılacağı belirtiliyor.

BENGİ BAŞER: YANILIYORSUNUZ, PCR MOLEKÜLER BİYOLOJİNİN TEMELİ

İddianın sosyal medyada halk sağlığı tedbirlerine güveni sarsacak şekilde gündem olması, Profesör Bengi Başer’in de tepkisini çekti. Başer Twitter hesabından, “PCR balonu patladı diyenler yine yanılıyorsunuz!.. -PCR yeni bir yöntem değil, moleküler biyolojinin temeli. -CDC, PCR işe yaramaz demedi ve sadece mevcut kit yerine hem influenza hem de Sars-Cov-2 varyantlarını test edecek yeni kit önerdi. Hepsi bu!..” mesajını paylaştı.

PCR TESTİ NEDİR?

PCR testi adı pandemiyle birlikte korona virüsünün tespiti bağlamında duyulmuş görünse de, esasında birçok alanda yaygın biçimde kullanılan bir yöntem. Bu yöntemle vücuttaki pek çok virüs, parazit, mikrop ya da bakteri tespit edilebiliyor. PCR aynı zamanda, genetik sorunların saptanmasında ve babalık testlerinde de kullanılıyor. Bu yöntem sayesinde birçok hastalık erken dönemde ve hızlı bir biçimde tespit ediliyor. CDC’nin laboratuvarlara bilgi ve uyarı notu olarak paylaştığı bu kararın Türkiye’de sosyal medyada nasıl gündem olduğu ise bilinmiyor. Kaynak: https://www.gazeteduvar.com.tr/pcr-balonu-patladi-iddiasinin-dogrusu-ne-haber-1529507

***

EK 5 (16.8.2021): Virüslerin, sabahları işe koyulduklarında günün diğer saatlerine göre 10 kat daha başarılı olduklarını gösterdi. Bilim adamları, herhangi bir salgın durumunda gündüzleri evden çıkmamanın hastalıktan korunmak açısından önemli olabileceğine dikkati çekiyor. Kaynakhttps://www.aa.com.tr/tr/saglik/virusler-sabahlari-daha-tehlikeli-/629278 Kaynakhttps://www.bbc.com/news/health-36782326 Makale: Cell autonomous regulation of herpes and influenza virus infection by the circadian clock

***

EK 6 (22.8.2021): ARK PCR testlerini yerden yere vuranlar da var, yere göğe sığdıramayanlar da var. PCR testleri aslında immünoloji biliminin Ferrari’ sidir ama pandemi döneminde şunlar olmuştur: Arabaya tiüp gaz bağlanmış ve yoğun İstanbul trafiğinde sarı taksi gibi kullanılmıştır. üstelik şoförün de traktör ehliyeti vardır. Ferrari Ferrari’ dir, PCR PCR’ dır.Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1429403537189056516?s=20

***

EK 7 (2.9.2021): AŞILI VE AŞISIZLARIN ÇIKARDIKLARI VİRÜS SAYISI FARKLI DEĞİL

Delta varyantları ile enfeksiyon geçiren full doz aşılı ve aşısız insanlar arasında çıkardıkları virüs sayısı açısından anlamlı fark yok. Bu konuda en güvenilir bilgi için bakınız: Morb Mortal Wkly Rep 2021;70.”

“İyi de mRNA aşısı olmuş olanları kısıtlamalardan muaf tutmak neyin nesi? anlaşılır gibi değil. Sadece hastalığı geçirmiş olanların (zaman kısıtlaması olmaksızın) kısıtlamalardan muaf olması gerekir

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1433326369455345664?s=20

***

EK 8 (4.9.2021): GABOR ERDOSİ: “Mevcut RT-qPCR hedef amplifikasyonu, replikatifi transkripsiyonel RNA’dan ayırt etmez. Ct değerlerinin analizleri bilgilendirici olmaya devam etse de, bunları viral yük ile eşitlemek hatalı sonuçlara yol açabilir”. Kaynak: https://twitter.com/gerdosi/status/1434053361146335238?s=20

Makale: SARS-CoV-2 viral RNA levels are not “viral load”: https://www.cell.com/trends/microbiology/fulltext/S0966-842X(21)00208-04

***

EK 9 (9.9.2021): HİKMET GEÇKİL “Sayın Bakanım @drfahrettinkoca @saglikbakanligi… Mesleki yaşamında 100’lerce PCR yapmış biri olarak… PCR+’lik kişinin virüs taşıdığını, PCR-‘lik kişinin virüs taşımadığını göstermez. Kişi PCR+ olabilir. Ancak, vücudunda aktif, bulaşıcı virüs olmayabilir. Çünkü,”

“bağışıklığımızın üstesinden gelip parçaladığı virüsün mRNA kalıntıları burun ve boğaz mukozası, balgam, ve dışkıda aylarca çıkabilir. Ancak, bu asla çocukların hasta veya bulaştırıcı olduğunu göstermez. Altın standart, semptom göstermektir.

“Bu yavrucuklara, bunları reva görmeyelim. Esas tehlikede olan yaşlı ve bir morbiditesi olan insanlara odaklanalım.. Ateşi olan, boğazı ağrıyan, öksüren (ki bunlar da SARS-2 olduğunu göstermez) çocuk zaten okula gelmez. PCR-‘lik konusu ayrı bir konu.”

Kaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1436047180129779713?s=20

***

EK 10 (9.9.2021): ARK “Bulaşıcılık bakımından aşılılar çok daha risklidir. Bunlar, aşılıyız diyerek tedbirlere uymaz veya gevşek davranırlar, toplumda serbestçe dolaşırlar. Delta virüs yükleri de aşısızlardan hadi fazla demeyelim ama onlardaki kadardır.”

HİKMET GEÇKİL “Söylediğiniz, bilimsel olarak kanıtlanmış bir durum. Sağlıklı aşılılar da sağlıklı aşısızlar kadar “virüs yükü”ne sahipler ve 3-5 gün bu böyle devam ediyor. Tek fark, aşılılara göre aşısızlarda virüs birkaç gün sonra vücuttan temizleniyor (viral clearance)…” Kaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1436058243734786062?s=20

***

EK 11 (14.9.2021) FERHAT ARSLAN “Şimdi bir öğrencim mesaj yazdı. Tiyatroya gitmek için PCR yaptırmış. Pozitif çıkmış (anlattım size yalancı pozitif). Eve kapanacak, 5 gün içinde de 2 kez PCR negatif çıkması lazımmış ki karantinası kalksın. İşkence suçu, psikolojik harp. Çubuğu sosyal alandan uzak tutun. Lütfen.” Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1437742184602685444?s=20

***

EK 12 (1.10.2021): FERHAT ARSLAN “Enfeksiyon tanımı için konak, patojen ve bu ikisi arasında gelişen reaksiyon ( doku yıkımı, immun hasar) gereklidir. PCR yöntemi sadece genomik sekans tanımlar, Asla mikrop olmaması gereken yer (BOS) lerde anlamlı olabilir. Flora bölgelerinde (ağız burun deri dışkı) işler değişir.”

PCR bu bölgelerde enfeksiyon tanısı koyduramaz. Pozitifliği başka bir enfeksiyonu maskeleyebilir, genetik kalıntıların ve hastalıksız uzamış bir viral replikasyonjn bulgusu olabilir. Nerede ise herkesin karşılaştığı bir pandemide ise sadece başlangıçta index vaka için kullanıldıysa da artık rutinden çıkmalıdır. Hastaneye yatırılan zatürre olgularında diğer solunum yolu virüsleri ile birlikte bakılabilir. Burda bile yanıltıcı sonuçlar verebilir.”

K: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1443285797080289282?s=20

***

EK 13 (1.10.2021): FERHAT ARSLAN “Bu süreçten sonra aşının ismini değiştirip, elzem olan aşıların halk sağlığı için önemini uzun uzun anlatmak gerekecek. Aşı kelimesi yorgunluk veriyor. PCR’yi akut üst solunum yolu enfeksiyonları tanısında çöpe atabiliriz. Tarama Allah korusun! Kelime= Çelikleme” K: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1443181384705712131?s=20

***

EK 14 (1.10.2021): FERHAT ARSLAN “Pcr testinin biyolojik karşılığı yoktur! Bu test kullanılamaz. Tekrar edip duruyoruz.”

Resim

K: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1442768397062877188?s=20

***

EK 15 (4.12.2021): Laboratory Diagnostics and Testing Guidance for COVID-19. Kaynak: https://emedicine.medscape.com/article/2500138-overview?src=WNL_testing_210408_MSCPEDIT_COVID_Tests&uac=2009DZ&impID=3297760&faf=1

***

EK 16 (5.12.2021): Hükümetin aldığı tedbirler kapsamında, İsviçre’ye giren herkesten negatif PCR testi sunmaları zorunlu hale getirildi. Türkiye’nin Bern Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, “İsviçre hükümeti, yarından itibaren (4 Aralık), hangi ülkeden olursa olsun, İsviçre’ye giriş yapan tüm kişilere (Kovid-19’a karşı aşılı veya bu hastalığı atlatmış olsalar dahi) negatif PCR testi (geçerlilik süresi 72 saat) sonucu ibrazı zorunluluğu getirildiğini açıklamıştır. İlaveten, bu kişilerin, ülkeye girişini takiben 4 ila 7’inci günde yeniden PCR veya antijen testi yaptırmaları gerekecektir.” bilgisi paylaşıldı. Açıklamada, hükümetin, Schengen bölgesi dışından İsviçre’ye gelen ve Kovid-19 aşısı olmayan kişilerin kısa süreli seyahatler için İsviçre’ye girişlerine izin verilmemeye devam edileceğini ve bu kişilerin İsviçre’ye girişlerinin ancak zaruri ve istisnai hallerde mümkün olabileceğini açıkladığı aktarıldı. Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kovid-19un-omicron-varyantinin-goruldugu-isvicrede-yeni-kisitlamalar-getirildi/2438178

***

EK 17 (2.1.2022): HİKMET GEÇKİL “Bize değil, kitaba inanıyorsanız!!! Virolojinin Prensipleri 1. Cilt, Bölüm 2: Enfeksiyöz Döngü, Sf 47 palmeyayinevi.com/vIrolojInIn-pr

Resim

Kaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1477351578025840641?s=20

HİKMET GEÇKİL “Yeni! CDC Direktörü Dr. Walensky: “Karantina sonunda PCR testi yapılması gerekmiyor. Çünkü PCR testleri 3 aya kadar pozitif kalabiliyorKaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1477334343416745985?s=20

***

Yazı için 5 yorum yapılmış:

  1. Alişan Yıldıran, Çocuk hastalıkları, İmmünoloji-Allerji Mütehassısı dedi ki:

    Bu haberinize memnun oldum.
    Biraz evvel okuduğum şu makalede daha etraflı bilgiler var;

    https://www.globalresearch.ca/what-is-covid-19-sars-2-how-is-it-tested-how-is-it-measured-the-fear-campaign-has-no-scientific-basis/5722566

    Covid testi pozitif demek gerçekde hemen hiç bir şey ifade etmez, ancak klinik şikayetleri, bulguları ve enfeksiyona ait laboratuar bulguları olan kişide anlamlı kabul edileBİLİR.

    RT_PCR ile virüsün bütün bir genomunun bakılmadığını da bilhassa vurgulamak isterim.

  2. Nadire dedi ki:

    ben de bizdeki testlerin çok hassas olamdığını birçok kişide negatif netice verdiğini duyuyorum

  3. Fuzuli dedi ki:

    Biraz evvel dürüst dediğiniz muhtereme tvde rastladım.
    Daha kesin teşhisi, Tetkiki olmayan bir hastalığı bir başkasına bulaştırmanın suç olduğu iddiasında bulundu.
    Asemptomatik kişilerin bu hastalığı bulaştırma yacağını daha bir kaç gün önce CDC İfade etti.
    Şimdi soru şu, bu muhterem hangi kanuna istinaden bu iddiada bulunuyor?
    5n1k tabirini hiç duymuş mu?
    Eğer ispatlayamaz ise başında bulunduğu bilim kurulundan istifa edecek midir?

  4. Lüzumi dedi ki:

    Sayın ve muhterem Fuzuli beyefendi, bu muhterem kimdir? Bizi merak ettirmeyin açıklayın efendim. Baki selamlar.

Siz de yorumunuzu paylaşın: