ALMANYA’DA TEST MERKEZLERİNDE DOLANDIRICILIK

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

ARK: Almanya’ da bunlar oluyorsa “Var dünyanın hayrını gör“!

***

Deutsche Welle‘ nin haberi:

Almanya’da ücretsiz ve hızlı koronavirüs testi sunan test merkezlerinde usulsüzlük yapıldığı ortaya çıktı. Yapılan test sayısına ilişkin yanlış bildirim yapan test merkezleri hakkında soruşturma başlatıldı.

Almanya’nın birçok kentinde hızlı koronavirüs testi hizmeti vermek amacıyla açılan test merkezlerinde usulsüzlük yapıldığı ortaya çıktı. NDR, WDR ve Süddeutsce Zeitung’un ortak araştırmasına göre, bazı test merkezleri test sayısını yetkili birimlere gerçekte olduğundan çok daha fazla şekilde ibraz etti. Araştırmada, “Yapılan testlerin sayısını herhangi bir kanıt göstermeksizin yolluyorlar. Ve para hesaplarına aktarılıyor” ifadeleri kullanıldı.

Araştırmaya göre, Köln kentinde bulunan bir test merkezinde yalnızca 70 test yapılmış olmasına rağmen, Sigorta Doktorları Birliği’ne (Kassenärztliche Vereinigungen) yaklaşık bin kişinin test edildiğini gösteren bir fatura sunuldu. Essen ve Münster şehirlerinde de benzer uygulamalara rastlandı. Dolandırıcılık vakalarının ortaya çıkmasından sonra konunun soruşturma için savcılığa intikal ettiği bildirildi. Mevcut uygulamaya göre test merkezleri test başına altı eurosu malzeme gideri olmak üzere 18 euro fatura ediyor. Faturanın ibrazının ardından test ücreti Sosyal Güvenlik Dairesi tarafından test merkezinin hesabına yatırılıyor.

Lisanslara el konuldu

Münster kentinde gerçekleştirilen kontrollerden sonra, 50 test merkezi işleten bir şirketin lisansına el konduğu açıklandı. Bochum’da bulunan ve farklı yerlerde test merkezleri bulunan iki kişi hakkında ise soruşturma başlatıldığı ve  Ruhr Bölgesi’ndeki iş yerlerinin ve özel evlerin soruşturma kapsamında arandığı belirtildi.

Almanya’da ülke genelinde faaliyet gösteren ve hükümet tarafından finanse edilen hızlı test merkezleri; dışarıda yemek yiyebilmek, alışveriş yapabilmek ya da müze gezebilmek gibi faaliyetler için gereken negatif test sonucunu alabilmenin ücretsiz ve hızlı yolu olarak oldukça aktif kullanılıyor. Nisan ve Mayıs aylarında 660 milyon euro hükümetin test politikası kapsamında kullanıldı.

Konuya ilişkin açıklama yapan Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, “Bu hizmeti sağlayanların büyük bir kısmı işini profesyonelce ve düzgünce yapıyor” dedi ve kontrol mekanizmalarını sıkılaştırma konusuyla ilgileneceklerini söyledi.

Almanya Adalet Bakanlığı’ndan cumartesi günü yapılan açıklamada,”Uygulamada düzensizliklere rastlandığı durumda, ya da dolandırıcılıktan şüphelenildiği durumda cezai soruşturma gerekmektedir” dendi. Almanya’da ticari dolandırıcılığa 10 yıla kadar varan hapis cezası öngörülüyor.

Halihazırda Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinde 8 bin, Başkent Berlin’de bin 200 test merkezi bulunuyor.

Kaynak: https://www.dw.com/tr/almanyada-test-merkezlerinde-doland%C4%B1r%C4%B1c%C4%B1l%C4%B1k/a-57713475

***

EK 1 (7.6.2021): HAŞMET BABAOĞLU

Ne gariptir, değil mi?
Almanlar yapmaz öyle şey!” diye bir damar vardır bizim toplumumuzda…
“Almanlar dolap çevirmez, Almanlar sakat iş yapmaz, Almanlar duygusuzdur ama adildir” gibi bir dizi kanaat toplumsal zihnimizde kemikleşmiş bir yer edinmiştir.
Şimdi Alman Sağlık Bakanlığı’nın foyalarının ortaya dökülmesiyle içimize işleyen bu kanaatler sarsılır mı, emin değilim.

***

Der Spiegel’e göre Alman Sağlık Bakanlığı 1 milyar avro karşılığında satın aldığı fakat arızalı çıkan maskeleri çöpe atmak yerine engellilere ve sosyal yardım alan kişilere dağıtmaya kalkışmış…
Bakanlık iddiayı reddediyor.
Ama resmi açıklamaların ikircikli dili şüphe uyandırıyor.
Üstelik koalisyon ortağı partinin sözcüleri iddiayı doğrular biçimde Sağlık Bakanlığı’nı suçlamaya başladılar.

***

Hatırlarsınız…
Alman otomotiv endüstrisinin ünlü markalarının 30 yıl boyunca karbon emisyonlarında dünyayı aldattığı ortaya çıkmış, firmalar tazminata mahkum edilmiş ama bizim tüketicimizin bu araçlara olan güveni zerre sarsılmamıştı.
O iş başka mı, diyorsunuz?
O halde 2018’de Almanya’da kaybolan 9 bine yakın mülteci çocuğu yazdığımda sosyal medyada uğradığım saldırıyı da hatırlatayım mı?
Önce saldıranlar Almanya’nın sosyal medya aparatları mı ya da FETÖ’den kapağı Almanya’ya atanlar mı diye şüphelenmiştim.
Eh, onlar da vardı tabii.
Ama yirmi yıldır arayıp sormamış bir tanıdığımın arayıp “Bu iddialara nasıl inanıyorsun, sen yine çiçek böcek yaz” demesiyle derindeki meseleye uyanmıştım.
Malum Almanya ve AB daha sonra bu skandalı resmen kabullendi.

***

Zihnimizde yer etmiş “Almancılık” üzerinde derinlemesine durmamız gerekmiyor mu?
Klişeleri, ezberleri bir yana bırakıp sormak gerek: Bu nasıl bir sosyal psikolojidir, dinamikleri nelerdir?
Akademimizin dikkatine sunuyorum.

 Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/babaoglu/2021/06/07/zihnimizdeki-alman

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: