OKULLLAR EN SON KAPATILAN VE İLK AÇILAN YERLER OLMALI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Dr. Tomris Cesuroğlu’ nun tivit dizisi:

‘Şu yapılmazsa okullar açılmaz’ çok yanlış ve tehlikeli bir söylem. Örneğin “Vaka sayıları artıyor, bu gidişle okullar açılamayacak”, “Aşılama yavaşladı, okullar açılamayacak”. Bu anlayışa göre pandemide okuların kapanması norm. Açılması için vakaların çok düşmesi gerekiyor.

Çünkü hala Türkiye’de çocukların bulaştırıcı olduğu, okulların salgını yaydığı algısı hakim; aksini ispatlayan yüzlerce makale, onlarca uluslararası rapora ragmen. Çok daha bulaştırıcı diğer ortamlar için gündeme dahi gelmeyen ön koşullar okulların açılması için öne sürülüyor.

Halbuki tüm uluslararası kurumlar şunu diyor, pandemide dahi bu işin normali okulların açık kalması, açık tutulması. Ancak olağan üstü durumlarda, ve çok kısa süre ile okullar kapanabilir.

Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Hastalık Kontrol Dairesi ECDC, Amerikan Hastalık Kontrol Dairesi CDC, hiçbiri vaka sayıları yükselince okullar kapanır, ya da açılmaz demiyor. Hepsinin dediği şu: vakalar yükselince en yüksek bulaştırıcı yerden en düşüğe kapatmaya başlarsınız.

Her yer kapandıktan sonra en ama en son çare okul kapanmasıdır. Dünyada bu konuda fikir birliği var. Türkiye’de ise tam tersi. “Vaka sayıları düşmezse okullar açılamaz” diyor bazı hocalar. Yani mantığı tersten kuruyorlar. Ama bu tüm uluslararası önerilere aykırı.

Bu ters ve yanlış mantığındaki bedelini 18 milyon çocuk ve genç 1,5 sene eğitimden mahrum kalarak ödedi. Sadece çok ayrıcalıklı ve çok küçük bir kesim özel dersler veya annelerinin çabasıyla öğrenime, site bahçelerinde fiziksel aktiviteye ve sosyalleşmeye devam etti.

Bu küçük kaymak tabaka dışında kalanlar eğitimden koptu, zeka gelişimleri durakladı ve geriledi, kasları eridi, obez oldu, evlendirildi, ev içinde temizlikçi oldu, sanayide çırak oldu. Milyonlarca çocuk ve gencin geleceğe dair umutları ellerinden alındı.

O kadar uluslararası kurumun ‘okulları ancak çok çaresiz kalırsanız, her yer kapandıktan sonra, en son kapatın’ demesinin, pandemide normalin, olması gerekenin okulların açık olması olduğunu boşuna demiyor. Okulların açılması vaka sayılarına ya da aşılamaya endekslenemez.

“Aşılama yavaşladı, bu gidişle okullar açılamayacak” da tehlikeli bir cümle. İnsanları aşıya teşvik etmek için iyi niyetle söyleniyor, ancak aşılama bir kamu politikasıdır, bireysel teşvikle aşılama oranını artıramazsınız.

Dünyanın hiçbir yerinde okulların açılması ya da açık kalması için toplumun belirli bir oranının aşılanması ön şart olmadı. Tüm dünyada düşük, orta ve yüksek gelir düzeyinden ülkeler öğretmen aşılamaları dahi başlamamışken yüz yüze eğitime kısa kapanmalar dışında devam etti.

‘Şu olmadı, bu yapılmadı’ diyerek “Okulların kapalı kalmasını savunmak, çocuklarımızın sağlığına değer verdiğimizin değil, eğitimlerine değer vermediğimizin göstergesidir. Bu bir kaynak sorunu değildir.Bu bir imkân sorunu değildir. Bu bir tercihtir.+ ttps://www.ttb.org.tr/835yio7

Bu bir tercihtir çünkü okullar kapalıyken çocuklar AVM’lere gidebilmiştir. Bu bir tercihtir çünkü okullar kapalıyken çocuklar dershanelere gidebilmiş, evlerde tedbirsiz ortamlarda toplanıp özel ders almışlardır.

Bu bir tercihtir çünkü güvenli olmadığı gerekçesiyle okula gönderilmeyen çocuklar düğünlere gönderilmiş, salgında bakım için en yüksek riski taşıyan yaşlılara bırakılmıştır. Bu bir tercihtir çünkü merdiven altı bakım kurumları hep açık kalmıştır.

Bu bir tercihtir çünkü taşıyıcılığı düşük olduğu halde çocuklar okula gönderilmezken, taşıyıcılığı yüksek olan yetişkinler güvensiz işyerlerinden virüsü evlere, çocuklara taşımaya devam etmiştir…” ttps://www.ttb.org.tr/835yio7

Tercihiniz nedir, karar verin! Son derece bulaştırıcı diğer ortamlar için öne sürülmeyen, erişilmesi çok güç ön koşulları çocuklarımız için öne sürecek miyiz? Yoksa çocukları koşulsuz sevmek gibi, onların haklarını koşulsuz savunacak mıyız?

Kaynak: https://twitter.com/DrTomrisCesur/status/1418571030243729414?s=20

What the Covid-19 Pandemic will change in education depends on the  thoughtfulness of education responses today”, by Fernando M. Reimers.

***

EK 1 (8.9.2021): Dr. Tomris Cesuroğlu @DrTomrisCesur Sep 29,2020. 

Bu paylasimin asi karsitlarini nasil ikna edeceginden emin degilim. Ayrica, her asi her ulkede, her insan icin gerekli ve saglikli degil. Makul temelleri olmayan asi karsitliginin cozumu her kosulda her asiyi savunmak olmamali.

+

Asiya kategorik olarak karsi olmak kadar kategorik olarak taraftar olmak da ahmakca. Bu tum biyoteknojik urunler ve saglik hizmetleri icin gecerli. 

8:02 PM 29 Sep 2020

 

***

EK 2 (27.10.2021): Japonya: Okulların kapanmasının Kovid yayılmasına etkisi yok.

Resim

***

EK 3 (26.12.2021): MUSTAFA NECMİ İLHAN “Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, okullar ve çocukların bulaş kaynağı olduğu yönünde yanlış bir algı olduğunu belirterek, “Çocuklar okulda enfekte oluyorlar, virüsü eve getiriyorlar’ algısı yanlış. Veliler kendileri dışarıda ya da sosyalleştikleri alanlarda enfekte oluyorlar, çocuklar enfekte oluyor oradan virüs gidiyor.” dedi.” Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2021/saglik/bilim-kurulu-uyesi-ilhan-pandemide-kaynak-cocuklar-degil-6849768/

***

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Alişan Yıldıran dedi ki:

    Bu kadar kötü eğitimin verildiği ülkede okullar açılmasa da olur.

  2. Erhan dedi ki:

    Okul yapısı olarak ülkemiz diğer ülkeler ile kıyaslanamaz. Okulların kalabalığı, temizliğin çok eksik olması , öğrencilerin çok hareketli olması vs.. okullar eskiden beri en ufak salgından etkilenir. Hemen okulun tamamına yakını hastalanır. Sırayla istirahat raporları gelmeye başlar. Maalesef sistem ve içerik olarak da başarısız olan eğitimimiz olunca uzaktan eğitimin faydalı yönleri daha fazla olabilir diye düşünmüyor değilim. Okul bilgi yuvasından dire ziyade yaramazlık artırma merkezi oluyor Maalesef

Siz de yorumunuzu paylaşın: