Otistik çocuklarda gıda alerjisinin normal çocuklara göre 2 misli fazla görüldüğü bildirildi. Araştırmanın sonuçları otizmin oluşumunda immünolojik fonksiyon bozukluğunun bir risk olabileceğini düşündürüyor. 40 sene önce 10 binde 2-4 çocukta görülen otizm artık her 59 çocuğun birinde teşhis ediliyor. Bu artışta çevresel faktörler en önemli sebep olmalıdır.

Egzaması olan çocuklarda banyo sularına konan yumuşatıcıların (Oilatum, Balneum veya Aveeno) kaşınmaya ve diğer egzama belirtilerine bir faydasının olmadığı, egzama alevlenmelerinin ve kortizonlu krem kullanımının azalmadığı tespit edildi. Yumuşatıcı olarak benim tavsiyem cilde zeytinyağı sürülmesidir. Marka krem meraklısı annelere duyurulur.

Sağlıklı insanların derilerinde bulunan bakterilerin egzama (atopik dermatit) tedavisinde işe yarayabileceği belirlendi. Hastalıkların önlenmesinde mikrobiyotanın ne kadar önemli olduğunu giderek daha iyi anlıyoruz. Bu sonuçların, her hastalığın tedavisi ve önlenmesinde ilaç dayatan endüstrinin hiç de hoşuna gideceğini sanmıyorum.

Tahtakurusu bulunan evlerden toplanan tozlarda yüksek miktarda histamin bulunduğu ve böcekler tamamen yok edilse bile yüksek seviyelerin üç ay sonra da devam ettiği bildirildi. Vücutta üretilen histaminin etkileri iyi bilinmekle beraber çevresel histamin maruziyetinin önemi hakkında fazla bir bilgimiz yok, araştırılması şart.

Fazla serbest şeker tüketen gebelerin çocukların astım riskinin %101 ve alerji riskinin %73 yüksek olduğu bildirildi. İlave şeker veya serbest şekerin adam gibi beslenmede yeri yoktur. Tatlı yiyelim tatlı konuşalım diyenlere, tatlı ye sütün artar tavsiyesinde bulunanlara, gebelikte şeker yüklemesini savunanlara duyurulur.