Yuva ve kreşlerde küçük çocuklar için ciddi tehlikeler yaratabilen “alev geciktirici kimyasallar” bulundu. Alev geciktiricilerin kanserojen, hormon bozucu etkileri var ve çocuklarda nörolojik gelişimi de olumsuz etkiliyor. USA’ da vaziyet böyleyse bizdeki durum kim bilir nasıldır, tahmin edin bakalım.

Giydirme cam cepheli, merkezi olarak ısıtılan, otomatik olarak aydınlatılan, kapıları elektronik olarak açılan kapatılan, içi uzaktan kumandalarla çalışan elektronik aletlerle dolu binalara akıllı bina da deniliyor. Bu binalar gerçekten “akıllılar” ama bunlarda oturmak çalışmak “akıllı adam işi” mi, işte orası pek belli değil.

Belki bugün görünüşte daha rahat, daha şık, daha güvenli, daha modern evlerde oturuyoruz ama kesinlikle daha sağlıklı evlerde değil. Üstelik bir de bazılarının ’Amcası, bizim ev bir akıllı, bir akıllı ki… ‘ diye öğündüğü türden evlerde oturuyorsanız iyice yandınız demektir. Hesap ortada, eviniz ne kadar akıllı ise o kadar çok kimyasal maddeye maruz kalıyorsunuz demektir.

Kolesterol hapı olarak bilinen statinler piyasaya çıktığı ilk günlerden başlanarak LDL-kolesterol seviyeleri ne kadar çok düşürülürse hastanın kalp krizi, felç geçirme ve ölüm risklerinin o kadar azalacağı bildiriliyordu. Bunun için de LDL’ in hedef değerleri önce 130’ un, sonra 100 ve daha sonra da 70’ in altına indirilmesi gerektiği iddia edildi.

Akciğer kanserinin alkolmetre gibi üfleyerek nefes yoluyla erken teşhis edilmesi sağlandı. Şimdi ise bilim insanları, elektronik burun ile meme, prostat ve mide kanserlerinin erken teşhisi için de çalışıyor.