Rusya Bilimler Akademisi homeopatinin hiçbir bilimsel temeli olmadığını bildirerek resmi hastanelerde uygulamalarına son verilmesini ve sağlık sigortalarının da bu yöntemi finanse etmemeleri istedi. İnsanların modern tıbbın ilaç ve aşılarıyla kandırılmasına da, alternatif tıbbın ot-çöp-sap-saman ve homeopati gibi ürünleriyle kandırılmasına da “hayır” diyorum.

Otizm riskinin, erkeklerdeki gibi ince kortekse (beyin kabuğu) sahip olan kadınlarda korteksleri kalın olan kadınlara göre 3 misli yüksek olduğu bildirildi. Ben de kadın ve erkek beyinlerinin farklı olduğu kanaatindeyim ama otizm görülme sıklığında son senelerdeki büyük artışı dikkate aldığımızda bunu anatomi ile ilişkilendirmek bana mantıklı gelmiyor.

Düzenli sosyal güvenlik sigortası kesintisi yapılan ama tıp hizmetlerinden yararlanmayanlara daha az SGK primi, daha yüksek emeklilik tazminatı gibi kolaylıklar getirilebilir. Bu uygulamayla sistemin gereksiz meşgul edilmesi önlenecek, vatandaşlar gelişigüzel hastaneye gitmemeye teşvik edilecek, sağlık harcamalarında ciddi tasarruf sağlanacak ve hizmet kalitesi artacaktır.

Akciğer kanseri teşhisi için yapılan taramaların çok az katılımcıda erken teşhisi sağladığı, taramaya girenlerin yarısından çoğunun boşuna kanser endişesiyle yaşamalarına, düşük dozda da olsa gereksiz yere ışın almalarına ve ileri tetkiklerle ilgili risklere maruz kalmalarına yol açtığı bildirildi.

Gebeliklerin de fazla miktarda meyan kökü kullanan kadınların çocuklarında zeka geriliği, dikkat eksikliği hiperaktivite hastalığı ve erken buluğa ermenin daha fazla görüldüğü bildirildi. Bitkisel ürünlerin “zararsızmış” gibi kabul edilmesi yanlıştır. Hele de gıda takviyesi adı altında satılanlar ürünlerin riski çok daha fazladır.