BİR: Başlıktaki “et tüketmek” ifadesi yanıltıcıdır. Hangi et? En azından kırmızı et, balık eti, kanatlı eti, av eti ve işlenmiş et ayırımı yapılmalıdır. Neticede tümü de ettir ama hepsinin çok farklı özellikleri vardır. İKİ: Sağlıklı ve kaliteli de olsa fazla et tüketiminde kaçınılmalıdır. Bu yaklaşım sadece et için değil tüm yiyecek ve içecekler ve besin […]

Kırmızı et kanser yapmadığı gibi adam gibi beslenmenin de temel unsurlarındandır ama aşağıdaki şartlara haiz olmak kaydıyla: BİR: Hayvan fabrikada sun’i ve GDO’ lu yemlerle, çeşitli ilaçlar (özellikle antibiyotikler) verilerek değil tabiatta besleniyor olmalıdır. İKİ: Kanı akıtılarak kesilmelidir ÜÇ: Etin daha uzun süre muhafazası, daha parlak görünmesi ve daha başka sebeplerle hiçbir kimyasal eklenmemiş olmalıdır. DÖRT: Etin mangalda kızartılmış […]

Dünyaca tanınmış markaların çikolata, margarin, şekerleme, hazır çorba, kek gibi ürünlerinde kanserojen olarak bilinen 3-MCPD ve glisidil ester gibi kimyasallar bulunduğu ortaya çıktı. Her iki kimyasal da palm yağı üretimi sırasında yüksek sıcaklıklar kullanılması sonucunda oluşuyor. Lȃkin, ortada telaşlanmanızı gerektirecek bir durum yok çünkü…

Kahve aslında kuvvetli antioksidandır ancak işlenmesi sırasında kanserojen kimyasallar ortaya çıkabiliyor. Bunun için işlenmiş kahveden uzak durmak gerekir. Türk kahvesi veya filtre kahve ise şekersiz makul miktarlarda içilebilir, hiçbir sakıncası yoktur ama her yiyecek ve içecek için geçerli olduğu gibi “aşırıya kaçılmamalıdır”.

Birada bulunan hordenin isimli kimyasal maddenin mutluluk verdiği ortaya çıktı. Araştırmaya göre hordenin G-Proteinleri vasıtasıyla beyinde dopamin-2 reseptörlerini uyararak etkili oluyor. Böylece, Merkel ve Alman’ ların neden her daim mutlu oldukları anlaşıldı. Prost, liebe Bundeskanzlerin Merkel, ich trinke auf Ihre Gesundheit!