KOVİD BAĞIŞIKLIĞINDA ANTİKOR TESTLERİ NEYE YARAR NEYE YARAMAZ?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

ARK “Kanda yüksek antikorla dolaşmanın cepleri para ile dolu gezmekten bir farkı yok.

***

Pandeminin ta başından beri ama bilhassa da Kovid aşılarının yaygın olarak uygulanmaya başlamasıyla “antikorlar” da üzerinde en çok konuşulan mevzulardan biri oldu. 

Ben de antikorlar hakkında pek çok yazı yazdım.

JAMA’ da yayınlanan “The Flawed Science of Antibody Testing for SARS-CoV-2 Immunity” başlıklı makale de antikorlar hakkında önemli bilgiler veriyor.

Jennifer Abbasi’ nin makalesinin geniş bir özetini sunuyorum: 

Virüs bulaşıp bulaşmadığını tespit etmek için tasarlanan “Kovid antikor testlerinin” karantinaları hafifletmeye yardımcı olacağı düşünülmüştü:

Antikorları olanlar muhtemelen en azından geçici olarak yeniden enfeksiyona karşı bağışık olacak ve kendilerini veya başkalarını riske atmadan topluma yeniden girmelerine izin verilebilecekti.

Lâkin pandemi ilerledikçe, antikorlara dayalı bir “bağışıklık pasaportu” kavramı ortaya çıkmadı.

İlk tüketici testlerinin doğruluğu ispatlanmamıştı ve bu da sonuçları biraz şüpheli hale getiriyordu. Daha temelde, korumanın sözde bağıntıları bilinmiyordu:

Hangi spesifik antikorlar yeniden enfeksiyonuna karşı koruma sağlıyordu? Seviyelerinin ne kadar yüksek olması gerekiyordu? Ve ne kadar süreyle güvenilir bir savunma sağlayacaklardı?

Bu soruların net cevabı olmadığı için de zamanla antikor testlerine olan ilgi azaldı ancak aşılamanın yaygınlaşmasıyla antikor ölçümlerine olan alaka tekrar artmaya başladı:

Basit bir kan testi, aşının işe yarayıp yaramadığını ya da daha sonra bir güçlendirici dozun zamanının gelip gelmediğini ortaya çıkarabilir mi?

FDA diyor ki:

Acil Durum Kullanım Müsaadesi (EUA) alan testler antikorları yüksek hassasiyet ve özgüllükle tespit edebilirler ama bu antikorlara dayanarak virüse karşı korumayı tahmin etmek mümkün değildir.

Ayrıca, bazı testler bağışıklık sisteminin muhtemelen virüsle tabii enfeksiyondan sonra ürettiği antikorları tespit etmektedir.

Teste bağlı olarak, daha önce enfekte olmamış kişiler, aşı kaynaklı bağışıklığa sahip olmalarına rağmen antikor testleri negatif olabilir.

FDA’ nın 19 Mayıs tarihli açıklaması: “Şu anda kullanılan antikor testlerinden elde edilen sonuçlar, bir kişinin bağışıklık seviyesini veya Kovid-19’dan korunma seviyesini herhangi bir zamanda ve özellikle kişi bir Kovid-19 aşısı yaptırdıktan sonra değerlendirmek için kullanılmamalıdır.”

Koruyucu antikorlar ve seviyeleri tam olarak bilinmemektedir.

NİCOLE DORİA-ROSE

Spike proteinine bağlanan antikorlar, özellikle de nötralize edici antikorlar “koruma ile ilişkili” olmakla beraber bu basit bir ilişki değildir; bir kişinin korunup korunmadığını söyleyebileceğiniz net bir ölçü yoktur.

Dahası, farklı nötralize edici antikor eşikleri veya hatta farklı bağışıklık tepkileri, asemptomatik, semptomatik veya şiddetli hastalığa karşı koruma ile ilişkili olabilir.

Nötralize edici antikorlara sahip olanlar yine de enfekte olabilirler. Daha yüksek antikor seviyelerinin, özellikle daha yüksek nötralize edici antikor seviyelerinin daha iyi olduğunu biliniyor ama ne kadar yüksek olması gerektiği belli değildir.

Bu arada önemli bir husus da laboratuvar testlerinin standardize edilmemiş olmasıdır. Bazı SARS-CoV-2 seroloji testleri, antikor değerleri olmadan basitçe pozitif veya negatif sonuç verir. Kantitatif olanlar değişken yöntemler kullanır, farklı antikor sınıflarını tespit eder ve farklı ölçüm birimlerini kullanarak değerleri bildirir.

Bağıntılar ve koruma eşikleri belirlendiğinde, tetanoz, difteri ve kızamık gibi aşıyla önlenebilir diğer hastalıklarındaki antikor testlerinde olduğu gibi testlerin standartlaştırılması ve kalibre edilmesi gerekecektir. Şimdiye kadar, Ortho-Clinical Diagnostics‘ ten ticari olarak temin edilebilen bir antikor testi Dünya Sağlık Örgütü referans standardına kalibre edilmiştir.

Dahası, tüm antikorlar bağlanır, ancak yalnızca bazıları nötralize edebilir ve izin verilen klinik testlerin neredeyse hiçbiri bunlar arasında bir ayrım yapmaz.

Bazı çalışmalar, bağlanma ve nötralize edici antikor seviyeleri arasında bir ilişki olduğunu gösterse de, bunlar hâlâ mükemmel bir eşleşme göstermezler.

Nötralize edici antikorların ölçülmesi, yalnızca birkaç laboratuvarda yürütülen ve teşhis amaçlı kullanım için ölçeği artırılmamış karmaşık bir test gerektirir.

PAUL OFFİT: Bireysel hastaların korunup korunmadığını değerlendirmek için kan testlerinin kullanılmasına karşı başka bir güçlü argüman daha var: Kandaki antikorlar SARS-CoV-2 bağışıklığını tam olarak göstermez.

Ağır tablolara karşı koruma ile ilişkili olan immünolojik bileşen, immünolojik hafıza B hücreleridir. Bu hücreler antikor yapmazlar, ancak bu SARS-CoV-2 spike proteinini daha önce gördüklerini hatırlarlar.

THEEL

Virüse karşı antikorlar, tabii enfeksiyon veya aşılamadan 2 veya 3 ay sonra zirve yapar ve daha sonra azalmaya başlar. Ancak bağışıklık sisteminin bir savunma oluşturma kabiliyeti daha uzun sürer.

Antikor seviyelerinde bir düşüş olması, bağışıklığın bittiği anlamına gelmez.

Hafıza T hücreleri ve hafıza B hücreleri en az 6 ila 8 ay varlığını sürdürür ve gelişmeye ve olgunlaşmaya devam eder ve antikor testi bunlar hakkında hiçbir bilgi vermez.

Scientist Develops New Way to Test for COVID-19 Antibodies

OFFİT

Virüsle yeniden enfeksiyon, hafıza B hücrelerini antikor salgılayan hücrelere farklılaşmaları için aktive eder.

Bu süreç 3 ila 5 gün sürebileceğinden, Kovid’ i engellemez, ancak apır tabloları önlemeye yarar.

Aşının amacının ciddi hastalıklara karşı korumak olduğu dikkate alındığında bunun bir başarı olduğu anlaşılır.

Nitekim eldeki veriler, mRNA aşısının enfeksiyona ve semptomatik hastalığa karşı korumanın azaldığını gösterse de, aşılar ağır tabloları, hastaneye yatmayı ve ölümü önlemeye devam ediyor.

FDA, güçlendirici dozu yalnızca ciddi hastalık riski en yüksek olanlara tavsiye ediyor: 65 yaş ve üstü yetişkinler ve altta yatan belirli tıbbi durumları olan, yüksek riskli ortamlarda yaşayan veya çalışan veya uzun süreli bakım tesislerinde yaşayan yetişkinler.

Antikorlar zamanla azalır ve asemptomatik ve daha hafif enfeksiyonlara duyarlılık artar. Yakın tarihli bir ABD araştırmasında, BioNTech aşısı, 6 ay sonra Delta varyantı ile hastaneye yatışlara karşı yüzde 93 etkiliydi ancak Delta varyant enfeksiyonlarına karşı etkinliği, tam aşılamadan sonraki ilk ayda yüzde 93 iken 4 ay sonra yüzde 53′ e düştü.

Bu durum, varyantın aşı korumasından kaçışından ziyade esas olarak bağışıklığa azalmasına bağlanmaktadır.

Offit’ e göre, herhangi bir enfeksiyonun yıkıcı olabileceği doğrudur ancak nötralize edici antikorları yüksek tutmak için periyodik güçlendiriciler kullanmak da pratik değildir.

Kanda etkili veya yüksek düzeyde virüs nötralize edici antikorlar olması, virüsün burnunuza yapışmasını ve kendini yeniden üretmeye başlamasını yani asemptomatik bir enfeksiyonu engelleyemez.

Netice şu ki Kovid’ den korunmanın yolu aşı olmak, sık sık el yıkamak, maske takmak ve özellikle vaka oranlarının yüksek olduğu bölgelerde, ev içi ortamlardan kaçınmaktır.

Kaynak: https://jamanetwork.com/journals/jama/fullarticle/2785530

***

EK 1 (26.10.2021): KORCAN AYATA “Katılıyorum. Şu anda kullanılan IgG antikor testlerinden elde edilen sonuçlar çok daha değerli bilgiler içeriyor. En önemlisi ise vücudun virüsü tanıyıp tanımadığı bilgisi.”

“-Olunan en son aşıdan 2-3 ay sonra yapılan test, yüksek antikor gösteriyor ise, tıbbi olarak ek doz aşıya gerek yok demektir. -Düşük antikor seviyesi, bağışıklık yanıtının yeterli olmadığını veya sadece tek doz aşı olunduğunu gösterir. Kişi risk grubundaysa ek doz aşı olmalıdır.”

“-Son olarak, aşı olmadığı halde antikoru pozitif çıkanlar, hastalığı geçirmiş demektir ve aşı olmalarına gerek yoktur. -FDA tarafından belirtildiği gibi: “Bol antikor var çok iyi korur. Az antikor kalmış, bu korumaz.” yaklaşımları viral solunum yolu hastalıkları için geçersiz.

Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1453027890363342853?s=20

KORCAN AYATA “Hayret! Neden böyle bir gecikme oluyor acaba? Düşün düşün de çık işin içinden… Nedeni biliniyor. Bağışıklık sisteminin bu mekanizmalarının nasıl çalıştığı biliniyor. Olmayacak bir beklentiye girip, sonra “aaa neden böyle oldu…” diyenler bunları bilmeyen veya unutanlar.”

Resim

Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1452914710479843329?s=20

***

EK 2 (5.11.2021): KAAN YILABCIOĞLU “Hangi antikor seviyesinin ne kadar koruyucu olduğunun cevabı yokken, 6 ay sonra 3. doz #biontech aşısını neye göre olacağız? Nasıl karar veririz? Ben ne yapacağım onu yazayım; Son aşıdan 6 ay sonra antikor baktıracağım, + ise, – olana kadar 3. doz aşı olmayacağım.”

“Son olarak, diyelim antikor baktıramadınız, o zaman aşı olunamaz mı? Elbette olunabilir, pandemi de herkese antikor bakarak aşılamak zaten imkansıza yakın zorlukta bir durum, dünyada da uygulanan bir şey değil. Bana soranlar var ne yapacağımı, bu sebeple kendi planımı yazdım…”

“Negatif (-) olana kadar dediğimde yanlış anlaşılabileceğinden ötürü, antikorum düşene/azalana kadar diye düzeltiyorum, elbette 0 olmasını beklemeyeceğim…”

Kaynak: https://twitter.com/drkaanyl/status/1456333982770122755?s=20

***

EK 3 (10.11.2021): Virüs membranına karşı oluşan antikorlar (anti-membran IgG), geçirilmiş bir Kovid enfeksiyonunun hassas ve spesifik bir belirteci olabilir ve en azından bir sene tespit edilebilir.

Anti-reseptör bağlama alanı (RBD) antikorları, geçmiş enfeksiyon ve aşılamanın uzun süreli, hassas ve spesifik bir belirtecidir, anti-nükleokapsid IgG ise spesifiklikten yoksundur ve COVID-19’dan sonra hızla düşer.

Anti-membran ve anti-RBD antikorlarının bir kombinasyonu, geçirilmiş Kovid-19 enfeksiyonu, aşılama ve virüs alınmamış olması arasında doğru bir şekilde ayrım yapabilir.

Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.11.02.21265750v1

***

EK 4 (910.11.2021): Antikor miktarına göre yatıp kalkanlara! Antikor miktarından çok kalitesi mühim. Obezlerde Kovid-19’a spesifik antikorların çoğu oto-immun antikorlardır, nötralizan antikorlar değil. Kantiteye değil kaliteye bak. Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41366-021-01016-9

***

EK 5 (29.3.2022): IgA antikorlarına sahip olanlar Kovid’ e yakalanmıyor.

Kovid-19’a yakalanma, SARS-CoV-2’ye özgü nötralize edici serum IgG, T hücresi, IFN-γ ve SARS-CoV-2’ye granzim B cevapları, kendi bildirdiği tipik Kovid-19 semptomları, erkek cinsiyet, daha yüksek BMI ve hipertansiyon ile ilişkilendirildi.

Kovid-19’a yakalanmamak kadın cinsiyeti, IgA’ nın baskın olduğu veya SARS-CoV-2’ye karşı antikor tepkisi olmaması, solunum yolları alerjisi ve sigara ile ilişkilendirildi.

Kaynak: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/eji.202149655

***

EK 6 (20.4.2022): Immunology of COVID-19: Current State of the Science.

Kaynak: https://www.cell.com/action/showPdf?pii=S1074-7613%2820%2930183-7

***

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Alişan Yıldıran dedi ki:

    Dr. Cüneyd Konuralp antikor hakkında güzel bir yazı kaleme almış, doktor olmayanlar da anlayabilir;

    https://www.glutensizdunya.com/antikorlarla-ilgili-saklanan-bilinmeyen-gercekler/?_gl=1*1i54e7n*_ga*YW1wLUhuWFNINGFvU3VQa01VT0xnVE8ySG9LUzdNRHBnbm9jblB1V1JMLTdFakFUdzFZZnBLSjBGc3BURGZZQjFkUlU

    Bu koronanın çıkdığı hem iyi oldu, hem kötü…

    İyi oldu, aşı konusunda nasıl üç kağıtlar döndüğünü herkes gördü.

    Kötü oldu, okumaya yetişemiyorum..

Siz de yorumunuzu paylaşın: