Adı fazla bilinmese de kolin çok önemli bir besin unsuru Kolini tıpkı vitaminler, mineraller, antioksidanlar gibi sağlıklı olabilmemiz, hastalıklardan korunabilmemiz için yiyeceklerle almamız şart. Buna bir vitamin diyemeyiz ama vitamin gözüyle bakmamızda hiçbir sakınca yok.

Kısaca ALA adı verilen 5-aminolevulinik asidin ACE2 reseptörlerinin ekspresyonunu azaltarak virüsün hücrelere girmesine engel olduğu belirlendi. ALA bulunan gıdalar arasında ıspanak, domates, bazı mantar türleri, patates, kalamar, et ve soya sosunun ilk sıralarda geldiğini bilelim ama esas meselenin adam gibi beslenmek olduğunu da unutmayalım.

Kalp yetersizliği olanlarda sodyumun günde 2,5 gramdan az alınmasının hastaya ek bir faydası olmadığı gibi ölüm riskini de artırabileceği bildirildi. Oysa bizde de her kalp ve tansiyon hastasına ilk yapılan ikaz “tuzu kısıtlamasıdır”. Birçok doktor daha da ileri giderek hastalarına “sıfır tuzu” dayatırlar.

American College of Cardiology’ de sunulan bir araştırma Batı medyasında keto-diyet karşıtları tarafından “keto diyet kalp krizi ve felç riskini 2 kat artırıyor” başlıklarıyla haber oldu. Bu keto diyeti kötülemek için yapılmış olan ama araştırmacıların ellerine yüzlerine bulaştırdıkları rezil bir araştırmadan başka bir şey değil. Araştırmanın yeri çöp sepetidir.

Bugüne kadar hastalıkların önlenmesinde de tedavisinde de çoğu zaman sadece ilaçları ve diğer ticari tıbbi ürünleri esas alan modern tıbbın artık sağlıklı yaşamak ve hastalıklardan korunmada, sağlıklı hayat tarzının da önemli olacağını keşfetmesi ve çalışmalar yapmaya başlaması hakikaten memnuniyet verici bir durum.